A
Biyografiler
Abdullah Tayyip Olçok
Abdullah Tayyip Olçok
15 Temmuz gecesi vatanına, milletine ve bayrağına sahip çıkmak için babası Erol Olçok’la birlikte köprüye koşan Abdullah Tayyip Olçok, 2 mermiyle vuruldu ve henüz 16 yaşında şehadete kavuştu. Lise öğrencisi Abdullah Tayyip, FETÖ’nün kanlı darbe girişiminin en genç şehitlerinden biri oldu.
24 Haziran 1999’da İstanbul’da, ailesinin ilk evladı olarak dünyaya gelen Abdullah Tayyip Olçok, 2006 yılında Capitol İlköğretim Okulu’na başladı ve iki yıl sonra Özel Efdal İlköğretim Okulu’na devam etti. Lise hayatına 2013’te, Ahmet Keleşoğlu Anadolu Lisesi’nde adım attı. 2015’te ise Koşuyolu Özel Birey Temel Lisesi’ne geçiş yaptı. Hukuk okumak istediğini söyleyen Abdullah Tayyip, üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanıyordu.
“Sen nereye, ben oraya”
Darbeci cuntaya karşı sokağa çıkan babası Erol Olçok’un ‘evde kal’ ısrarına aldırmayan Abdullah Tayyip Olçok, babasıyla omuz omuza direnmek, yan yana mücadele etmek için bir an bile tereddüt etmedi.
Erol Olçok, 15 Temmuz akşamı Altunizade'deki evinden dışarı çıkmak için hazırlandı. Oğlu Abdullah'a kardeşleriyle annesinin yanında kalmasını söyledi. Babasını dinlemeyen Abdullah, "Sen nereye ben oraya" dedi. Bunun üzerine baba ve oğul verecekleri kutlu mücadele için yola çıktı.
Ellerinde bayraklarla sokağa çıkan Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip, önce Altunizade'ye gitti. Darbeye karşı sokağa çıkan kalabalığa sürekli moral veren babasının yanından bir an bile ayrılmadı. Kol kola kenetlenerek yürüyen gençlerin önünde Boğaziçi Köprüsüne yürüdü. Babası askerleri ikna etmeye çalıştı. İkna olmayacaklarını anladığı için de Abdullah Tayyip’i güvenli bir yere almak istedi. Ancak o sırada hain darbeciler Erol Olçok’a ateş etti. Babasına yardıma koşan Abdullah Tayyip ise 2 zırh delici mermiyle yere yığıldı. Abdullah Tayyip olay yerinde, babası Erol Olçok ise hastanede şehit düştü.
Erdoğan: Abdullah Tayyip pırlanta gibi bir yavrumuzdu
Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok için Marmara İlahiyat Fakültesi Camii'nde bir cenaze töreni düzenlendi. Cenazede konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gözyaşlarını tutamadı. “Erol benim bir yol arkadaşımdı. Abdullah pırlanta bir yavrumuzdu, rabbim cennetiyle müşerref kılsın.” diyen Erdoğan, daha sonra Olçok’ların kabri başında Kur’an-ı Kerim okudu. Baba-oğul Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.
Şehit Abdullah Tayyip Olçok’un ismi, Ankara Yenimahalle’de bulunan bir Anadolu imam hatip lisesine, Kahramanmaraş Elbistan’da bir imam hatip ortaokuluna ve Konya Selçuklu’da bir imam hatip ortaokuluna verildi.
Ayşe Aykaç
Ayşe Aykaç
Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının darbe girişimini püskürtmek amacıyla 15 Temmuz'da evlerinde oturmak yerine sokağa çıkmayı tercih eden kadınların kahramanlık hikayeleri, Nene Hatun’u hatırlattı. O korkusuz kadınlardan biri olan Kastamonulu 44 yaşındaki Ayşe Aykaç, darbe girişimine karşı durmak için eşiyle gittiği Boğaziçi Köprüsü'nde şehit oldu.
Şehit ailelerini gördükçe ağlayan ve eşine, “Allah bize de nasip etse keşke, şehitlere değil ailelerine çok üzülüyorum” diyen Ayşe Aykaç, Boğaziçi Köprüsü’nde darbeci hainlere karşı dururken şehit oldu.
Tank ateşiyle göğsünden vuruldu
15 Temmuz gecesi yaşanan darbe kalkışmasını öğrendiği anda eşi Mustafa Aykaç ile dışarı çıkmak için hazırlanan Ayşe Aykaç, hemen abdest alarak, namaz kıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine hızla sokağa çıktı. Aykaç, eşi Mustafa Aykaç ile Boğaziçi Köprüsü’ne gitti. En ön safta bulunan Aykaç çifti, tanklardaki hainler tarafından direk ateşle tarandı. Açılan ateş sonucu eşi Mustafa Aykaç yaralanmazken, Ayşe Aykaç’ı hedef alan mermi kolundan girip göğsüne saplandı. O an kelimeyi şehadet getirmeye başlayan Aykaç, olay yerindekilerin yardımı ile 10 dakika içerisinde hastaneye ulaştırdı ancak 1 saat kadar müdahale edilmesine rağmen hayatını kaybetti.
“Kollarımda ruhunu teslim etti”
4 çocuk annesi Ayşe Aykaç’ın eşi Mustafa Aykaç, Ayşe hanımın şehit olmasına değil ama yalnız kaldıklarına üzüldüklerini anlatırken, “Ben çocuklarıma destek olacağım yerde onlar bana destek oluyorlar” diyerek üzüntüsünü dile getirdi. “Köprüde vurulduğu yerde kollarımda ruhunu teslim etti. Cenab-ı Allah ona o kadar güzel bir şehitlik nasip etti ki kelime-i şehadeti son nefesinde hocalar bile o kadar güzel telaffuz edemezdi." açıklamasında bulunan Şehit Ayşe Aykaç’ın eşi Mustafa Aykaç, Ayşe hanımın toplumsal olaylarda sokağa çıkmadığını, korkan ve çekinen bir yapıya sahip olduğunu ancak Cumhurbaşkanının çağrısına tepkisiz kalmadığını belirtti.
Şehit Ayşe Aykaç’ın ismi İstanbul Üsküdar’da bir Anadolu imam hatip lisesine verildi.
Adil Büyükcengiz
Adil Büyükcengiz
FETÖ’cü hainlerin 15 Temmuz gecesi en çok kan döktüğü yerlerin başında gelen Saraçhane’de sırtından vurularak şehit düşen Adil Büyükcengiz, kendisini eve dönmesi için ikna etmeye çalışan eşine ve kızına, “Vatanı bu hainlere mi bırakacağız” diyerek karşılık vermişti.
“Vatanı bu hainlere mi bırakacağız”
52 yaşında ve 3 kız çocuk babası olan Adil Büyükcengiz, darbe girişiminin olduğu gece ziyarete gittiği annesinde kalmayı planlıyordu. Büyükcengiz, televizyon izlediği sırada kalkışmadan haberdar oldu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla harekete geçti. 00.30 sıralarında eşi ile bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Adil Büyükcengiz, eşi Aysel Büyükcengiz’in, “Olay tehlikeli bir boyuta gidiyor, asker ateş açıyor” diyerek gitmesini engellemeye çalışmasına rağmen, “Vatanı bu hainlere mi bırakacağız” karşılığını verdi. Kızı da babasını gitmemesi için razı etmeye çalıştı ancak Büyükcengiz kararlılığından dönmeyerek telefonu kapatıp Saraçhane’ye gitti. Büyükcengiz’in ailesi ile son görüşmesi bu oldu.
Saatler süren arayış
Eşinin gece annesinin yanına döndüğünü düşünen Aysel Büyükcengiz ve çocukları Saat 05:00’e kadar gelişmeleri takip etti. Sabah 10:30’da eşini arayan Aysel Büyükcengiz; “Aradım açmadı. Normalde yaptığı bir şey değildi. İş yerini de aradım açmadı. Daha sonra hissettim bir şeyler olduğunu karakolları aramaya başladım. Vatan caddesindeki emniyete gittim. O sırada telefonunu da sürekli arıyordum en son birisi açtı” dedi. Eşinin telefonun başka birisi tarafından açıldığını anlatan Aysel Büyükcengiz, bu kişinin Adil Büyükcengiz’in gece yanında vurulduğunu, arabaya taşınırken telefonunu düşürdüğünü söyledi. Eşinin yaralandığını öğrenen Aysel Büyükcengiz, Avrupa Yakası’ndaki bütün hastaneleri akşam 20:30’a kadar aradıklarını ancak bir sonuca ulaşamayınca son olarak Adli Tıp’a gittiklerini ve orada şehit edilen Adil Büyükcengiz’in naaşını bulduklarını anlattı.
Adil Büyükcengiz’in şehit edilmesinin ardından konuşan eşi Aysel Büyükcengiz, 20 yıllık evliliklerinden, 16 yaşında Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü’nde, 18 yaşında Pilot Eğitimi Okulu’nda ve 20 yaşında Koç Ünversitesi İşletme Bölümü’nde okuyan 3 kız çocukları olduğunu anlattı.
15 Temmuz gecesi hainler tarafından sırtından vurulan Büyükcengiz, Zeytinburnu Yenidoğan Camisi'de kılınan cenaze namazının ardından Edirnekapı şehitliğine defnedildi. Şehidin ismi, İstanbul Pendik’te bulunan bir Anadolu imam hatip lisesine verildi.
Ahmet Oruç
Ahmet Oruç
15 Temmuz hain darbe girişiminin yaşandığı gece Ankara'da Gölbaşı Özel Harekât Daire Başkanlığı’nda görevli olan polis memuru Ahmet Oruç, aynı görevde olan ikizi Mehmet Oruç’la birlikte darbeci hainlerin bombalı saldırısı sonucu şehit oldu.
Adana'da görev yapan Ahmet Oruç, polis okulu hariç aynı okul ve sınıfta eğitim gördüğü ikizi ile Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde beraber çalışmak üzere Ankara’da göreve başladı. Ahmet Oruç, hayali olan helikopter pilotu olmak için Gölbaşı'ndaki Özel Harekât Daire Başkanlığında eğitim alıyordu.
6 ay arayla evlenen ikizlerden Ahmet Oruç’un bebeği, şehadetinden iki ay sonra dünyaya geldi.
Adana Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli olan ve geçici görevle Ankara'ya giden ikiz şehit polislerin naaşları karayoluyla Adana'ya getirildi. Şehitlerin uzman çavuş olan ağabeyi Mustafa Oruç'un tabutların önünde gözyaşı döktü.
Aileleri tarafından teşhis edilemeyen 2 polisin kimlikleri, üzerlerindeki tabancaların seri numaralarından tespit edilebilmişti.
Henüz 3 yıllık polis olan Şehit ikizler Ahmet ve Mehmet Oruç, memleketleri Adana’da toprağa verildi.
Şehit Ahmet Oruç’un ismi, İzmir Karşıyaka’da bir ilköğretim okuluna verildi. Ayrıca şehit ikizler Ahmet ve Mehmet Oruç’un isimleri memleketleri Adana’da bir spor lisesine verildi.
Ahmet Kara
Ahmet Kara
Birkaç ay önce annesini bir trafik kazasında kaybeden Ahmet Kara, vatanı ve bayrağı için gittiği Saraçhane’de şehit oldu. Karşısına dikildiği FETÖ'cü hainlerin kurşunlarıyla şehadete yürüyen Kara, darbe girişiminin en genç şehitlerinden biriydi.
Henüz 24 yaşında olan Ahmet Kara, restoranların dünya mutfaklarında aşçı olarak çalışıyordu. Hatay’dan gelerek İstanbul’da çalışmaya başlayan Kara, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimine karşı durmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısından önce sokağa çıktı. Aksaray’da arkadaşlarıyla beraber yaşayan Kara, Saraçhane’de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde darbecilerin karşısına dikildi. Ancak işgalci askerlerin kurşunlarına hedef oldu.
Birkaç ay önce öksüz kalan 4 kardeşin büyüğü ve tek oğlu olan Ahmet Kara, çevresi tarafından güler yüzlü, hayat dolu bir genç olarak tanımlanıyordu.
Ahmet Kara, 17 Temmuz’da memleketi Hatay'ın Yoncakaya Köyü'nde toprağa verildi.
Şehidin ismi, Şırnak’ta bulunan bir Anadolu imam hatip lisesine verildi.
Ahmet Kocabay
Ahmet Kocabay
Tankın üzerinde mücadele etti
15 Temmuz gecesi yaşanılan darbe kalkışmasından haberdar olan Ahmet Kocabay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine arkadaşlarıyla birlikte sokağa çıktı. Esenler Atışalanı’nda insanları ezerek öldüren tankın üzerine çıkan Kocabay, rütbeli askerin boynuna bıçağı dayayarak darbeci hainleri durdurdu. Yaşanan olayların şoku ile halkın etraftan dağılmasını fırsat bilen darbeci hainler tankla hızla olay yerinen kaçtı. Hareket halinde bulunan tankın üzerinde kalan Ahmet Kocabay, İSTOÇ’a kadar bu şekilde geldi. Orada bulunan bir diğer darbeci asker tarafından açılan ateş sonucu karaciğerinden vurulan Kocabay, tankın üzerinden düştü. Oto marketin güvenlik görevlileri tarafından alınan Kocabay, Kanuni Sultan Süleyman hastanesine götürüldü. Ancak Kocabay hastanede şehit düştü.
Şehit olduğu haberi 17 Temmuz’da ailesine ulaştırılan 31 yaşında ve 1 çocuk babası Malatyalı Kocabay, cenaze namazının ardından Edirnekapı şehitliğine defnedildi.
Şehit Ahmet Kocabay, iki yıl bir kafeyi işlettikten sonra tekstil işine başlamıştı. Arkadaşlarına ve vatanına bağlı gözü kara bir insan olarak tanınan Kocabay, 15 Temmuz öncesi etrafındakilere, “Bana bir şey olursa aileme sahip çıkın” demişti. Şehidin 1,5 yaşında bir kızı vardı.
Şehidin ismi, İstanbul Esenyurt’ta bir imam hatip lisesine verildi.
Ahmet Özsoy
Ahmet Özsoy
FETÖ’cü hainler, Ankara’da bulunan TÜRKSAT Kampüsü’nü ele geçirip yayınları durdurmak üzere harekete geçti. Ancak TÜRKSAT’ta görevli bulunan sorumlu personel Ahmet Özsoy, darbeci hainlerin planlarını ters çevirdi. Darbenin püskürtülmesinde kilit rol oynayan isimlerin arasında olan Özsoy, hainlerin makineli tüfekli saldırısında şehit oldu.
TÜRKSAT’a giden yolu kapattı
Tesislerden sorumlu olan 49 yaşındaki Ahmet Özsoy, hain girişim esnasında adeta bir destan yazdı. TRT'ye el konulduğu haberini alan Özsoy, yanındaki personel ile beraber 2 kepçe ve 1 itfaiye aracı ile Konya sapağındaki TÜRKSAT’a giden yolu kapattı. Bu kez helikopterle TÜRKSAT’a ulaşan darbeci askerler, TRT hariç bütün yayınların kapatılması istedi ancak tecrübeli olan ekip, bu işlemi yaklaşık bir saat boyunca engelledi. Darbeciler oyalandıklarını anlayınca tesisi boşaltarak büyük çanak antene zarar verdi ancak yayınları kesmeyi başaramadı.
01.55 sıralarında TÜRKSAT’a baskın düzenleyen darbecileri kontrol etmek için tesislere dönen Özsoy ve ekibi, hainler tarafından kurumun girişinde makineli silahlarla tarandı. Ahmet Özsoy, arkadaşı Ali Karslı ile birlikte içerisinde bulunduğu araçta şehit edildi.
Akif Altay
Akif Altay
Isparta İl Emniyet Müdürlüğü’nden geçici olarak Ankara Özel Harekat Daire Başkanlığı’na alınan polis memuru Akif Altay, 15 Temmuz gecesi yoğun saldırı altında olan Gölbaşı’nda şehit edildi.
Geçici bir süre için Isparta’dan alınarak Ankara Özel Harekat Daire Başkanlığı kadrosunda görevlendirilen Burdurlu Polis Memuru Akif Altay, 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi sırasında darbecilerle çıkan çatışma sırasında şehit oldu.
Özel Hareket polisi Akif Altay, saldırılar sırasında önce ağır yaralandı. Hemen Gazi Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan yaralı polis Altay, yoğun bakıma alındı ancak yaşam mücadelesini kaybederek şehit oldu. 16 Temmuz Cumartesi günü vefat eden Altay'ın ailesine acı haber verildi. Çeltikçi İlçesi Güvenli Köyü'nden olan Akif Altay'ın cenazesi, düzenlenen törenin ardından Burdur Şehitliğinde toprağa verildi.
53 yaşındaki Şehit Özel Harekat Polis Memuru Akif Altay, evli ve 3 çocuk babasıydı.
Şehit Akif Altay’ın ismi Isparta’da bir ilkokula verildi.
Akif Kapaklı
Akif Kapaklı
Akif Kapaklı, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimini engelleyebilmek için Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne koşan vatandaşların arasındaydı. Bir süredir okuduğu Kur'an hatmini tamamladıktan sonra Beştepe’ye giden Kapaklı, tankların önünde tek başına direndiği esnada Jandarma Genel Komutanlığı yakınına atılan bombayla şehit oldu.
“Son cüzümü okuduktan sonra..”
Çorum Sungur’da bir dönem Anavatan Parti’si ilçe başkanlığı yapan Akif Kapaklı, 1999 seçimlerinde de milletvekili adayı olmuştu. 63 yaşında ve 7 çocuk sahibi Kapaklı, darbe girişiminin yapıldığı 15 Temmuz gecesi olayları, oğlunun haber vermesi ile öğrendi. “Son cüzümü okuduktan sonra bakarım haberlere” diyen ve hatmini tamamlayıp duasını ettikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla meydanlara koşan Akif Kapaklı, oğluna, “Arabanın benzin deposunu full dolduralım, belki çok yere gideriz” diyerek yola çıktı.
Saat 00.01 sıralarında Jandarma Genel Komutanlığı yakınındaki kavşağa atılan bombayla yaralanan Akif Kapaklı’nın saldırı sonucu sol tarafı parçalandı. Kapaklı’nın vurulduğu anda oğlu Faruk da yanındaydı. Yaralı oğluyla birlikte hastaneye kaldırıldığı anlarda şuuru yerinde olan Akif Kapaklı, “Ben herkese hakkımı helal ediyorum benim adıma herkesten helallik isteyin” diyerek şehadet getirdi. Hastanede ameliyata alınan Akif Kapaklı burada şehit oldu.
Akın Sertçelik
Akın Sertçelik
15 Temmuz gecesi FETÖ askerlerinin darbe girişimine karşı Boğaziçi Köprüsü’ne tek başına giderek direnen 41 yaşındaki Akın Sertçelik’in cenazesi kimsesiz ve sahibi bulunamayan cenazelerin gönderildiği Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumun’da bulundu. Çünkü yataktan kalktığı kıyafetiyle yürüyerek köprüye ulaşan Sertçelik, yanında cüzdanını ve kimliğini almamıştı.
15 Temmuz gecesi darbe girişimini annesinin telefonuyla öğrenen Akın Sertçelik, televizyonu açtı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “meydanlara çıkın” çağırısını duydu. Eşinden bir bayrak getirmesini isteyen Sertçelik, evinin camına Türk bayrağını astıktan sonra üzerindeki pijamalarla, yanına sadece telefonunu alarak evine 15 dakika uzaklıkta olan Boğaziçi Köprüsü’ne tek başına gitti.
Ali Alıtkan
Ali Alıtkan
15 Temmuz gecesi imamlar salalar okuyarak halkı darbecilere karşı uyanık tutarken birçok imam da meydanlarda direniyordu. Diyanet İşleri Başkanlığı Rıfat Börekçi Eğitim Merkezi İmamı olan Ali Alıtkan da hain darbe girişimi gecesi Genelkurmay Başkanlığı önünde darbeye direnirken açılan ateş sonucu şehit oldu.
32 yaşında, evli ve bir kız çocuğu babası olan İmam Ali Alıtkan, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece olayları televizyondan öğrendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halka yaptığı çağrı ile 23.00 sıralarında ailesini evde bırakarak sokağa çıkan Alıtkan, kardeşi ile Genelkurmay Karargâhı’nın önüne gitti. Olay yerine yakın bir yerde kardeşine beklemesini söyleyerek kendisi olayların yoğunlaştığı noktaya doğru ilerledi.
“Bir evden bir kişi yeter”
Ali Alıtkan'ın kardeşi Hamdi Alıtkan o geceyi şöyle anlattı: “Arabaya binerken abim bana, 'Oğlum bir evden bir kişi yeter, çocukların başında kal' dedi. Ben de 'Ölürsek beraber ölürüz, dönersek de beraber döneriz' dedim. Daha sonra abim, 'Bugün ölürsek arkamızdan çok dua eden olur' diyerek hızlıca arabayı sürdü. Abim Kızılay'a yakın bir yerde arabayı tankların geçmesini engelleyecek şekilde yolun ortasına bıraktı. Tanklar insanları ve araçları ezerken abimle birbirimizi kaybettik. Sağlıkçıyım, o gece hastaneye gidip yaralılara da yardım ettim. Her yaralıya bakarken abimi bulacağımı düşünüyordum ama bir taraftan da o halde görmemek içinde dua ediyordum. Abim 00.01'de Genelkurmay'ın önünde tankın önüne geçerek o hainleri durdurmaya çalışmış. Tankın içinden çıkan askerin ateşlediği hain kurşun abimin kalbine isabet etmiş. Abim gülümseyerek kelime-i şehadet getirerek şehitlik mertebesine yükseldi."
İmam Ali Alıtkan, darbeci hainler tarafından Genelkurmay Karargâhı önünde açılan ateş sonucu şehit edildi. Alıtkan’ın şehit edildiği anlar saniye saniye kayıt edildi. Şehit olduğu anda güzünde bir gülümseme beliren Alıtkan’ın videosu unutulmaz sahnelerin arasına girdi.
Şehit imamın cenazesi 16 Temmuz günü Mamak Ortaköy mezarlığına defnedildi.
Şehit Ali Alıtkan’ın ismi Ankara Mamak’ta bir spor lisesine ve Tekirdağ Çorlu’da bir imam hatip ortaokuluna verildi.
Ali Anar
Ali Anar
Ali Anar 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi olayların en yoğun yaşandığı noktalardan biri olan Kazan’da FETÖ’cü hainlere engel olmaya çalışırken başından vurularak şehit edildi.
FETÖ darbe girişimini engellemeye çalışırken şehit olan Muhtar Ali Anar, olaylardan haberdar olur olmaz üzerine beyaz gömleğini giyindi. Gelip eşinin yanına oturdu ve ona 'Vay hainler, ülke ne hale geldi' dedi. Aynada saçlarını taradı. Komşular ne olduğunu sorunca büyük bir heyecanla bütün köylüleri bir araya getirdi. Komşulara, 'Devleti savunmaya gidiyoruz. Hadi, benim araba dolu. Siz de arkadan toplanın gelin' diyerek oğluyla beraber yol çıktı.
35 yaşında ve 6 çocuk babası Anar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halka yaptığı çağrı sonrası 15 yaşındaki oğlu ile köyden çıkarak olayların en yoğun yaşandığı noktalardan biri olan Kazan’a gitti. Belediye başkanlığında bulunan görevliler darbecilere karşı direnmek üzere toplanan halkın yarısını hava alanına, Anar’ın olduğu diğer grubu da TAİ’ye (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş) yönlendirdi.
Yanındaki kişilere “Biz buraya şehit olmaya geldik” diyen Anar, nizamiyenin önünde toplanan halkın dağılmaması üzerine ateş açan darbeci hainler tarafından kafasından vurularak şehit edildi. Anar, şehadet şerbeti içmeden önce birlikte geldiği oğlunu çatışmadan uzak tutmaya çalıştı.
Ali Karslı
Ali Karslı
TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesine yayınları kesmek için saldıran FETÖ teröristlerine direnen Hukuk Müşavirliği personeli Ali Karslı, görev arkadaşı Tesis Sorumlusu Ahmet Özsoy ile aynı araç içerisinde şehadete yürüdü.
Ali Karslı, 15 Temmuz gecesi olayların duyulması ile birlikte TÜRKSAT yerleşkesinde bulunan lojmanından akşam 22.00 sıralarında çıkarak darbecileri durdurmaya karar verdi. Olay akşamı Karslı henüz evdeyken bir helikopter TÜRKSAT binasını ve lojmanlarını taradı. Ali Karslı’nın eşi ve çocukları ateş seslerini duyunca korktukları için evden ayrılmasını istemediler. Evden çıkarken geleceğini söyleyerek merak etmeyin diyen Karslı, darbecilerin TÜRKSAT binasını ele geçirme ihtimalini düşünerek görev yerine gitti.
FETÖ’cüler içinde bulundukları aracı taradı
15 Temmuz gecesi saldırılar başladığında Genel müdür yardımcısı, 3 kişiden güvenlik amaçlı bina çevresini teftiş etmesini istedi. Bu üç kişi, Güvenlik Şefi Serhat Derecik, Güvenlik Direktörü Ahmet Özsoy ve Hukuk Personeli olan Ali Karslı’ydı. Araç ile etrafı kolaçan eden Karslı, direksiyon koltuğundaydı. Darbeciler o sırada TÜRKSAT’ın arkasında bulunan dağlık bölgeye hain askerlerden bir kısmını ışıkları kapalı olan helikopterlerle indirdi. Ve darbeciler TÜRKSAT binasını işgal etti.
Ali İhsan Lezgi
Ali İhsan Lezgi
15 Temmuz hain darbe girişiminin sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine üniversite öğrencisi oğlu ile birlikte Beştepe’ye koşan Ali İhsan Lezgi şehit edildi, biricik oğlu ise ağır yaralandı.
SGK Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’nda memur olan 53 yaşındaki Lezgi, 21 yaşındaki üniversite öğrencisi oğlu Yasin Lezgi ile birlikte gece yarısı 00.00’de evden çıkarak Beştepe’ye doğru yöneldi. Son olarak gece 03.00’de kendisi ile irtibata geçilebilen Lezgi, külliyenin önünde olduğunu söyledi. Sabah 07.00’de her şeyin bittiğini sanarak eve dönmeye niyetlenen baba oğul, darbeci hainler tarafından atılan son bombaların hedefi oldu. Baba Lezgi hastane yolunda şehit olurken, oğlu ise babasının şehit olduğundan habersiz yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdi. Saldırının şiddeti ile iç organları dışarı fırlamasına rağmen ağır yaralı halde hayatta kalan şehit oğlu Yasin Lezgi’nin tedavisi 2-3 ay daha sürecek.
Evli ve 4 çocuk babası olan Şehit Ali İhsan Lezgi, 17 Temmuz’da Kazan ilçesine bağlı Orhaniye köyünde defnedildi. Eşini şehit veren ve oğlu ağır yaralanan Sevgi Lezgi ise epilepsi hastalığı ile mücadele ediyor.
Ali Mehmet Vurel
Ali Mehmet Vurel
Önce askerdeki oğlunun telefonuyla yaşananlardan haberdar olan Vurel, arkadaşının telefonu ile hazırlanarak hızla evden çıktı. Eşi Reyhan Vurel nereye gittiğini sorduğunda ise “Reis, çağırıyor. Bu millet ve vatan bizim” cevabını verdi. İlk olarak meclisin önüne giderek eşini aradı ve “Meclis çok karışık” dedi. Bu Vurel’in ailesi ile son görüşmesi oldu.
42 yaşında ve 3 çocuk babası Vurel’in şehit edildiğini 24 yıldır evli olduğu eşi Reyhan Vurel, gece 03.00’te yengesinin kendisini alıp götürdüğü hastanede öğrendi. Eşinin cenazesini gören Reyhan Vurel, “O kadar güzel yüzü vardı ki. Beraber gittikleri arkadaşlarından da üçü öldü, biri yaralandı" dedi. Şehit Ali Mehmet Vurel, 17 Temmuz Pazar günü memleketi Yozgat’ta defnedildi.
Askerlik hayalinden vazgeçmek zorunda kaldı
Çocukluğundan bu yana asker olmayı hayal eden şehidin oğlu Deniz Vurel, uzman çavuşluk sınavlarını şubat ayında kazanmıştı. Mülakatları geçen Deniz Vurel, Piyade Komando olacaktı. Şehit Mehmet Vurel de oğlunun asker olmasını çok istiyordu. Vatan ve millet için çalışmak tek hedefiydi ancak babasının şehit olmasının ardından annesi ve iki kız kardeşine bakmakla yükümlü olduğu için hayalinden vazgeçmek zorunda kaldı.
Şehit Ali Mehmet Vurel’in ismi, Yozgat Çayıralan’da bir Anadolu imam hatip lisesine verildi. Ali Mehmet Vurel, Uzman Çavuşluk sınavı kazanan asker oğlunun sevincini yaşarken 15 Temmuz gecesi darbeci askerler tarafından şehit edildi.
Alparslan Yazıcı
Alparslan Yazıcı
15 Temmuz darbe girişimi gecesi görevden döner dönmez yeniden Gölbaşı’na çağırılan Özel Harekât Polisi Alparslan Yazıcı, hainler tarafından yapılan bombalı saldırıda şehit edildi.
FETÖ’nün darbe girişimine kalkıştığı 15 Temmuz gecesi 23.30’da görevden henüz dönen Alparslan Yazıcı, gelen telefon üzerine acil bir şekilde Özel Harekât Daire Başkanlığı’na geri döndü. Eve girdiği sırada çocuğuna banyo yaptıran eşine seslenen Yazıcı, “Ayşegül ben gidiyorum hakkını helal et” diyebildi. Çocuğu ile ilgilenen eşi ise sadece “dikkat et” diyebildi. Ve Alparslan Yazıcı’nın eşi Ayşegül ile son konuşması bu oldu.
Eşini sadece 20 dakika sonra arayan Ayşegül Yazıcı, bir daha iletişim sağlayamadı. 43 yaşındaki Özel Harekât Polisi Alpaslan Yazıcı, darbeci hainler tarafından atılan bomba ile olay yerinde şehit oldu.
Şehadet haberini 18 Temmuz günü alan aile, Adli Tıp’a gidip kan örneği verdi ve yapılan DNA testi sonucunda Alparslan Yazıcı’nın cenazesi netleşti.
Aslen Kırıkkaleli ve 3 çocuk babası olan Özel Harekât Polisi Alparslan Yazıcı’nın cenazesi 19 Temmuz günü defnedildi.
Şehidin ismi, memleketi Kırklareli’nde bulunan bir Anadolu imam hatip lisesine verildi.
Alper Kaymakçı
Alper Kaymakçı
15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne saldıran FETÖ’cü hainlerin havadan açtığı ateş sonucu ağır şekilde yaralanıp sonrasında şehit olan Alper Kaymakçı, aynı gece biri gazi biri şehit olan Volkan ve Erkan Yiğit ikiz kardeşlerin de eniştesiydi
Ankara Sincan'da bulunan geri dönüşüm fabrikasında ustabaşı olarak çalışan Alper Kaymakçı, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla darbe girişimine karşı direnişe geçmek için dışarı çıktı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne doğru yola çıkan Kaymakçı, kuzenini arayarak “Çıkmazsak vatan düşer, vatan düşerse İslam düşer” dedi.
Gece boyu darbeci askerlere karşı mücadele veren Alper Kaymakçı, 03.55 sıralarında telefonda kuzenine, 2 tankı ele geçirdiklerini ve 1 tankın da ateş açtığını söyledi. “Şarjım bitiyor, ulaşamayabilirsin hakkını helal et” diyen Kaymakçı’dan daha sonra haber alınamadı.
Külliyedeki camide namaz kılarken F-16 jetlerinin bombalarıyla şehit düştüğü öğrenilen Alper Kaymakçı’nın cenazesi, sabaha karşı Adli Tıp’ta bulundu. 17 Temmuz Pazar günü de memleketi Ankara’da defnedildi.
Askeri Çoban
Askeri Çoban
İnşaatlarda çalışarak ailesinin geçimini sağlayan Askeri Çoban, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla darbeci askerlere demokrasi dersi vermek için meydanlara çıktı. “Biz bu akşam çıkmazsak namus elden gider” deyip gittiği Boğaziçi Köprüsü’nde hain kurşunların hedefi olup şehit düştü.
Aslen Diyarbakırlı olan Askeri Çoban, hain darbe girişimini akşam saatlerinde çocuklarıyla birlikte öğrendi. Televizyonda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “meydanlara çıkın” çağrısını duyan Çoban, “Biz bu akşam çıkmazsak namus elden gider” diyerek oğluyla Kısıklı’ya gitme kararı aldı. Boğaziçi köprüsünde olayların daha da büyüdüğünü öğrenen Çoban, oğlunu Kısıklı’da bırakarak Boğaziçi Köprüsü’ne, hain askerlere karşı direnen halkın yanına gitti.
Bütün gece Boğaziçi Köprüsü’nde cesurca mücadele eden Çoban, saat 05.20 civarlarında keskin nişancı tarafından başından vuruldu. Ailesinin gece boyunca aradığı Çoban, vurulduğu an yanında olan bir vatandaş sayesinde bulundu.
Askeri Çoban’ın oğlu Ferdi Çoban olay gecesini şöyle anlattı: “Annem ve kız kardeşlerimin evde tek kalmaması için beni yanlarında bıraktı. Önce Kısıklı’ya gittiler, babam kardeşimi orada bırakıp yürüyerek Boğaziçi Köprüsü’ne gitmiş. Kardeşim ve babam telefonda irtibat halindelermiş. Babam saat 05.20’de keskin nişancı tarafından başına aldığı kurşun ile olduğu yerde şehit olmuş. Aradığımızda yabancı biri açtı telefonu ve babamın yaralandığını ameliyata alındığını söyledi. Şehit haberini hastaneye gittiğimizde aldık.”
53 yaşındaki 7 çocuk babası Şehit Askeri Çoban'ın canezesi, memleketi Ergani’de defnedildi.
Diyarbakır'ın Ergani İlçesi'nde bulunan ve 12 Eylül darbesinin baş mimarı olan Kenan Evren'in adını taşıyan ilk ve ortaokula, Diyarbakır Erganili Askeri Çoban'ın adı verildi.
Aydın Çopur
Aydın Çopur
FETÖ sebebiyle 2009 yılında Kara Harp Okulu’ndan ayrılmak zorunda bırakılan Aydın Çopur, 15 Temmuz’da “bugün devletim, bayrağım için bir şeyler yapmazsam ne zaman yapacağım” dedi ve darbecilerin hain kurşunu ile şehit oldu.
Aydın Çopur, asker olmaya 8 yaşında, babası emekli Astsubay Nurettin Çopur’un yanına gittiğinde karar verdi. Ancak FETÖ’cü hainler onu hayalinden ettikleri gibi kurşunlarıyla da şehit ettiler.
“Bugün yapmazsam ne zaman yapacağım”
26 yaşındaki Çopur, ablasını ziyaret etmek üzere Ankara’ya gitmişti. 15 Temmuz akşamı kuzeni ile dışarı çıkan Çopur, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı ile Beştepe’ye giderek darbeci hainlere karşı durdu. Gece yarısı 00.00’da babasını arayarak yaşananları anlattı. Babası hemen eve dönmesini istedi. Başta eve dönmeyi kabul eden Çopur, daha sonra ikinci kez babasını arayarak, “Baba bugün devletim, bayrağım için bir şeyler yapmazsam ne zaman yapacağım. Hakkını helal et” dedi.
Kırıkkale Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu olan Çopur, Beştepe’de darbeci hainlerin kurşunlarına hedef oldu. Aydın Çopur, 16 Temmuz’da Çankırı’ya defnedildi.
FETÖ’cü hainlerin baskısıyla askeri okulu bırakmak zorunda kalan Çopur, 2009 yılında okulu bırakmasının ardından 75 bin TL tazminat ödemek zorunda bırakıldı.
Şehit Aydın Çopur’un ismi Kırıkkale’de bulunan üniversitenin konferans salonuna ve bir imam hatip ortaokuluna verildi.
Ayhan Keleş
Ayhan Keleş
Darbe girişimi sırasında Beştepe’de şehit edilenlerden biri de 1964 doğumlu Ayhan Keleş’ti. 15 Temmuz gecesi darbeci askerlerin saldırısını duyar duymaz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne koşan Keleş, açılan ateş sonucu şehit düştü.
Aslen Kırşehir Kamanlı olan ve Ankara’da mobilyacılıkla uğraşan Keleş, evli ve iki çocuk babasıydı. 52 yaşında şehadet mertebesine ulaşan Ayhan Keleş’in naaşı, 18 Temmuz Pazartesi günü memleketi Kaman’a götürüldü ve Kurancılı Mezarlığı'na defnedildi.
Şehit Ayhan Keleş’in adı, Kırşehir Kurancılı’da bulunan bir ilkokulda verilirken, Kurancılı Belediye Başkanı Erdoğan Tekeli'nin girişimiyle kasaba meydanına yaptırılan saat kulesi de “15 Temmuz 2016 Demokrasi Şehidi Ayhan Keleş Saat Kulesi” olarak isimlendirildi.
Aytekin Kuru
Aytekin Kuru
15 Temmuz gecesi Gölbaşı Özel Harekât Daire Başkanlığı’nda şehit edilen 42 Özel Harekatçıdan biri de Aytekin Kuru’ydu. FETÖ’cü hainlerin bombardımanında öldürülen Aytekin Kuru’yu eşi parmağındaki yüzükten teşhis edebildi.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görev yapan ve darbe girişiminden on beş gün önce Özel Harekât Daire Başkanlığı’na atanan 21 yıllık polis memuru Aytekin Kuru, 15 Temmuz gecesi Gölbaşı Özel Harekât Daire Başkanlığı’na yapılan hava saldırısında şehit düştü.
16 Temmuz’a kadar Aytekin Kuru’dan haber alamayan eşi ve annesi, 17 Temmuz Pazar günü Ankara’ya gitti. Sabah saatlerinde Ankara Adli Tıp Morgu’na giden aile, Aytekin Kuru’yu aramaya başladı.
Morga alınan şehit eşi Ayşe Kuru, şehit cenazeleri arasında eşini ararken bir elde gördüğü yüzüğü fark etti. Yüzüğe dikkatlice bakan Ayşe Kuru, "Bu benim eşim" diyerek sinir krizi geçirdi. Aytekin Kuru’nun annesinden DNA testi için örnekler alınırken, cenazesi işlemlerin tamamlanmasının ardından Adana’nın Kozan İlçesi’nde defnedildi.
14 yaşında Rabia Gizem ile 5 yaşında Mehmet Gürkan Kuru’nun babası 42 yaşındaki Şehit Aytekin Kuru’nun ismi, memleketi Adana’da bulunan bir imam hatip ortaokuluna verildi.
ABDULLAH TAYYİP OLÇOK
ÖĞRENCİ
AYŞE AYKAÇ
EV HANIMI
ADİL BÜYÜKCENGİZ
DERİ İMALATÇISI
AHMET ORUÇ
POLİS
AHMET KARA
AŞÇI
AHMET KOCABAY
TEKSTİLCİ
AHMET ÖZSOY
TÜRKSAT TESİS SORUMLUSU
AKİF ALTAY
POLİS
AKİF KAPAKLI
EMEKLİ
AKIN SERTÇELİK
TAKSİCİ
ALİ ALITKAN
İMAM
ALİ ANAR
MUHTAR
ALİ KARSLI
MEMUR
ALİ İHSAN LEZGİ
MEMUR
ALİ MEHMET VUREL
İŞÇİ
ALPARSLAN YAZICI
POLİS
ALPER KAYMAKÇI
İŞÇİ
ASKERİ ÇOBAN
SİVİL
AYDIN ÇOPUR
ENDÜSTRİ MÜHENDİSİ
AYHAN KELEŞ
MOBİLYACI
AYTEKİN KURU
POLİS