O-Ö
Biyografiler
Ömer Halisdemir
Ömer Halisdemir
15 Temmuz darbe girişiminin seyrini değiştiren ve darbeye karşı direnişin temsili haline gelen Ömer Halisdemir, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’nın emrine, sonunda şehadet olduğunu bilerek itaat etti. Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmek isteyen darbeci Tuğgeneral Semih Terzi’yi gözünü kırpmadan öldürerek darbenin engellenmesinde büyük rol oynayan Kahraman Halisdemir, olay yerinde darbeci askerler tarafından defalarca kurşunlanarak şehit edildi.
Niğde'nin Çukurkuyu beldesinde yaşayan Hasan Hüseyin Halisdemir'in 7 çocuğundan biri olan Ömer Halisdemir, çocukluğunu Çukurkuyu beldesinde geçirdi. Çukurkuyu'da okul sonralarında çobanlık yaptı. Hatice Halisdemir ile evlendi ve Elifnur ve Doğan Ertuğrul adlarında iki çocuğu oldu. Şehit Ömer Halisdemir, 1999 yılında Piyade Astsubay olarak Türk Silahı Kuvvetlerine katıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yurt içinde ve yurt dışında görevler yapan Halisdemir, 15 Temmuz gecesi gösterdiği kahramanlıkta adını unutulmazların arasına yazdırdı.
Son emir: Onu, karargâha girmeden öldür!
15 Temmuz darbe girişimi gecesi makam aracı Külliye'ye giden yol üzerinde 3 araç tarafından sıkıştırılan Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı, bu pusudan kurtulmayı başardı. Bir kalkışma olduğunu anlayan ve Özel Kuvvetler Karargâhı’nın da ele geçirilmek istendiğini öğrenen Aksakallı, en güvendiği adamını aradı ve karargâhtaki nöbetçi subaylara ulaşmaya çalıştı. Güvendiği askerlerine silahlarını alarak komutanlığın önüne gelmeleri emrini verdi.
Zekai Paşa, karargâhı aradığında, darbeci Terzi’nin "Ben oraya geliyorum. Kışlanın emniyetini sağlayın, içeriye komutanlardan kimseyi almayın, gerekirse ateş edin" emrini verdiğini öğrendi. Sonrasında Koruma Astsubayı Ömer Halisdemir’i arayan Zekai Paşa o anları şöyle anlattı: “Sana, vatanımız ve milletimiz adına tarihi bir görev veriyorum. Tuğgeneral Terzi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şahadet var. Biliyorsun seninle 20 yıllık beraberliğimiz var. Hakkını helal et.”
Ömer Başçavuş, sonu ölüme varan bu emir üzerine vakur bir sesle Zekai Paşa'ya hitaben, "Baş üstüne komutanım, hakkım helal olsun. Siz de helal edin" dedi.
Halisdemir’i arkadan vurdular
Silopi'de görevli FETÖ'cü Semih Terzi, saat 02.16 sularında helikopterle Özel Kuvvetler Komutanlığı'na geldi. Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın emriyle silahını eline alan Astsubay Ömer Halisdemir, karargâh binası girişindeki ağaçlık alana saklandı. Helikopterden inip karagah binasına doğru yürüyen darbeci askerlerin arasına karıştı ve silahını çekerek Terzi'ye 3 el ateş etti. Terzi, yere yığılırken, Halisdemir karargâh binasının yanında bulunan ağaçlık alana doğru koştu. Bu esnada Terzi'nin yanında bulunan cuntacılar Halisdemir'in arkasından ateş açtı. Halisdemir'e 15 el ateş edildi. Halisdemir'i vuran ilk kurşunu sıkan ismin Binbaşı Fatih Şahin olduğu anlaşıldı. Şahin'in 12 el ateş ettiği belirlendi.
Ölmediğini anlayınca tekrar ateş ettiler
Astsubay Ömer Halisdemir'in vurduğu Terzi, cuntacılar tarafından karargâh binasına taşındı. Ağır yaralı olan Halisdemir de ağaçlık alandan karargâh binası önüne getirildi. Bu sırada Özel Kuvvet Komutanlığı'nda görevli ambulans geldi. Ancak cuntacıların talimatı üzerine Halisdemir'e hiçbir müdahalede bulunulmadı. Aksine 15 kurşuna dayanan Halisdemir'in nabzını kontrol eden cuntacılar ölmediğini anlayınca yerde yatan Halisdemir'e canice ateş etti. Bunu yapanın ise Üsteğmen Mihrali Atmaca olduğu belirlendi. Bu sırada cuntacılar bekleyen ambulansı da geri gönderdi. Darbeci askerlerin cuntacı Tuğgeneral Semih Terzi'yi hemen helikopterle GATA'ya götürdüğü ancak şehit Halisdemir'in naaşını öylece karargahın önünde bıraktığı belirlendi. Darbeci general ise GATA'ya gidemeden helikopterde öldü.
Kahramanın ismi asla unutulmayacak
42 yaşındayken FETÖ’cü teröristler tarafından 30 kurşunla şehit edilen Şehit Ömer Halisdemir, memleketi Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Çukurkuyu beldesinde defnedildi. Cenaze sırasından vakarlı bir şekilde dimdik duran Halisdemir’in babası, “Ben onu vatana yetiştirdim vatan istedi vatana verdim!” sözleriyle hafızalara kazındı.
Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Halisdemir'in ismi Niğde Üniversitesi’ne, Ankara Etimesgut’ta bulunan bir liseye, Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki bir ortaokula, Kahramanmaraş’ta bir ilkokula, İzmir’de bir Anadolu imam hatip lisesine, Ankara Yenimahalle’de bir imam hatip lisesine, İstanbul Çekmeköy’de bir Anadolu imam hatip lisesine verildi.
Kahraman şehidin kabri, 100 bin kişi tarafından ziyaret edildi.
Oğuzhan Yaşar
Oğuzhan Yaşar
15 Temmuz hain darbe girişimi gecesinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde darbecilere karşı direnişe ilk koşanlardan olan Oğuzhan Yaşar, Beştepe’ye atılan bombalar nedeniyle başından ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı.
TOBB Hastanesi´nde yaklaşık 20 gün yaşam mücadelesi veren Oğuzhan Yaşar, 3 Ağustos Çarşamba günü hayatını kaybederek şehadete ulaştı. Yaşar’ın naaşı, annesi, babası, kardeşi ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ eşliğinde memleketi Erzurum'a getirildi.
Şehit Oğuzhan Yaşar’ın cenaze namazı Erzurum’un Şenkaya ilçesine bağlı Yaymeşe Köyü Camisi’nde kılındı. Şehidi son yolculuğunda yalnız bırakmayan vatandaşlar köy mezarlığına gömülen şehit için kilometrelerce kuyruk oluşturdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “23 yaşında, 1.95 boyunda bir fidan. Dünya güzeli bir fidan. Şehadetle bir başka güzelleşmiş. Morgda da cemalini göreyim istedim. İndim bir de cemalini izledim” sözleriyle Oğuzhan Yaşar’ın aziz hatırasını yâd etmişti.
Ömer Cankatar
Ömer Cankatar
FETÖ’cü askerlerin 15 Temmuz’da baskın yaptığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde darbeye direnen Ömer Cankatar, cuntacıların kurşunlarına hedef oldu. Olay yerinde şehit olan Cankatar, 33 yaşındaydı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla darbecilerin karşısına çıkan Cankatar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önüne gittikten sonra yarım saat içinde vuruldu. Tek kurşunla şehadete kavuşan Şehit Cankatar, annesine, “Anne ben de gitsem şehit olsam tek kurşunla” demişti. Çok istediği şehadete kavuşan Cankatar, Edirnekapı Şehitliği’ne defnedildi.
Ailesini o geçindiriyordu
İstanbul Fatih’te doğup büyüyen Ömer Cankatar, bütün eğitimini de burada tamamlamıştı. Meslek lisesinde muhasebe bölümü okuyan Cankatar, haftanın 2 günü staj görüp, 3 gün okula giderek ailesinin geçimini sağlamıştı. Annesi ve kardeşiyle yaşayan Ömer Cankatar, evin tüm masraflarını karşılıyordu. Anne Atike Yağmur, “Yardımsever ve gözü kara” biri olarak anlattığı oğlunun şehit olmadan önce iş aradığını, birkaç aydır işsiz olduğunu söyledi.
Şehit Ömer Cankatar, 17 Temmuz Pazar günü Edirnekapı Şehitliği’ne defnedildi.
Ömer İpek
Ömer İpek
FETÖ'nün darbe girişimine karşı durmak için Ankara Emniyet Müdürlüğünün önüne giden ve cuntacılar tarafından şehit edilen 34 yaşındaki Ömer İpek, geride 8 yıl sonra kavuştuğu 4 aylık ikizlerini bıraktı.
Şehit Ömer İpek, 15 Temmuz akşamı eşine, “Ben şehit olacağım, çocuklar sana emanet” diyerek evden çıktı. İkiz babası olan İpek, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün önünde darbeci hainler tarafından vurulan ilk kişi oldu. Annesi ve babasının ‘gitme’ demesine aldırmadan kahramanca kendini tankların önüne atan Şehit İpek, reklamcılık sektöründe çalışıyordu.
Yozgatlı Şehit Ömer İpek, 10 yıldır Zeynep İpek ile evliydi. Tüp bebek tedavisi ile biri kız biri erkek ikiz babası olan Şehit İpek’in çocukları henüz 4 aylıktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısından önce dışarı çıkan İpek, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün önüne gitti. Darbecilerle polisin arasına giren Ömer İpek, kafasından vuruldu. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün önünde vurulan ilk şehit olan İpek, ‘Şehit olacağım’ diye çıktığı evine bir daha geri dönemedi.
Oğlunun arkasından gittiğini söyleyen Baba Salih İpek, ona yetişemedi. Genelkurmay Başkanlığı’nın önüne kadar çıktığını söyleyen Salih İpek, oğlunun izini bulamadığını anlattı. 10 dakika sonra oğlunun vurulduğunu öğrenen baba, darbecilerin haince öldürdüğü evladını bir hastanenin morgunda buldu.
Şehit Ömer İpek’in cenazesi Ankara Etimesgut’ta defnedildi.
Ömer Takdemir
Ömer Takdemir
15 Temmuz darbe girişimini katıldığı bir düğündeyken öğrenen ve FETÖ hainlerine direnmek için hiç düşünmeden Akıncılar Üssü’ne koşan Ömer Takdemir, şehadeti tattığında henüz 20 yaşındaydı.
Darbeci hainlerin üssün önünde vatanı için direnen halkı taraması üzerine vurulan ve şehadete kavuşan Takdemir, Ağustos ayının 4’ünde askere gidecekti. Ailesine sık sık askere gidip, bir terörist öldürdükten sonra şehit olacağını söyleyen Takdemir’e şehadet, henüz asker olmadan memleketi Ankara’da nasip oldu.
“Askere gitti sandım, bayramda gelir sandım..”
Şehit Ömer Takdemir, 20 yaşındaydı. Ailenin ortanca çocuğu olan Takdemir, özel bir firmada çalışıyordu. Askere gitmesine çok kısa bir süre kala Kazan’da verilen 9 şehidin arasında katılan Takdemir, darbe girişimi gerçekleştiği sırada bir düğündeydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla dışarı çıkan ve babasından Akıncılar Üssü’ne gitmek için izin alan Takdemir, 23.30’da evden ayrıldı. Sık sık babasını arayarak bilgi verdi. Akıncılar Üssü’nde vurulduktan sonra yanındaki arkadaşına sadece “Ben vuruldum” diyebilen Takdemir, hastaneye götürüldüğünde şehit olmuştu.
Şehit Ömer Takdemir, 16 Temmuz Cumartesi günü Ankara’da defnedildi. Ömer Takdemir'in babaannesi Satı Takdemir (70), Kurban bayramı öncesi torununun mezarını ziyaret ettiğinde, ''Seni askere gitti sandım, bayramda da gelir sandım. Bayram geldi de sen gelmedin yavrum Ömer'im'' diye ağıt yakmış ve ''Öldüğüne hala inanamıyorum. Askere gitti de gelecek sanıyorum ama ne yapalım Allah'ın takdiri. Hem acılıyız hem gururluyuz. Al bayrak, torunum Ömer'in başında dalgalanıyor'' açıklamasında bulunmuştu.
Şehit Ömer Takdemir’in ismi memleketi Ankara’da bulunan bir Anadolu imam hatip lisesine verildi.
Ömer Can Açıkgöz
Ömer Can Açıkgöz
Ömer Can Açıkgöz, Ankara Beştepe TOBB Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyordu. Henüz ikinci sınıfta olan 21 yaşındaki Açıkgöz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine sokağa çıktı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önüne giden Açıkgöz, helikopterden açılan ateş sonucu göğsünden vuruldu. Hastanede ameliyata alınan Ömer Can Açıkgöz, okumak için geldiği Ankara'da şehit düştü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokağa çıkan Açıkgöz, o gece darbeye kalkışan hain askerlerin kendi milletinin üzerine bombalar, kurşunlar yağdıracağını tahmin etmedi. En fazla gaz bombası atacaklarını düşünen Açıkgöz’ü babası Fahrettin Açıkgöz, ‘İnsanları tarıyorlarmış, dikkat et’ diye uyarmıştı. Bu uyarıdan yarım saat sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde darbeci hainler tarafından helikopterden açılan ateş sonucu göğsünden vurularak yaralanan Açıkgöz, hemen hastaneye kaldırıldı. İç kanama geçirdiği için ameliyata alınan Şehit Ömer Açıkgöz, sabaha karşı 04.50’de şehadete kavuştu. Muhasebecilik yaparak evlatlarına bakan Baba Fahrettin Açıkgöz, ‘Dikkat et’ diye uyardığı oğlunun şehadet haberini arkadaşından öğrendi.
“Şehitlik ona çok yakıştı”
15 Temmuz günü, bir sonraki gün gireceği sınava çalışan Ömer Can Açıkgöz’ün babası Fahrettin Açıkgöz, o geceyi Yeni Şafak’a şöyle anlattı: “22.30 sularında oğlumu aradım, Ankara'da neler olduğunu sordum. Oğlum da jetlerin uçtuğunu, ne olduğunu anlamak için arkadaşları ile sokağa çıkacağını söyledi. 00.50 sularında tekrardan oğlumu aradım, 'isterseniz çıkmayın' dedim ama 'yok baba çıktık' deyince dikkat etmesini söyledim. Daha sonra aradım, ulaşamadım. Külliye'nin önüne gider gitmez hemen taramışlar, kurşunlar oğlumun birkaç yerine isabet etmiş. Orada şehit olmuş. Şehit olması çok gurur verici. Memleketimize dua ediyoruz.” “Dinine çok düşkündü, şehitlik ona çok yakıştı” diyen baba Açıkgöz, oğluyla gurur duyduğunu söyledi.
Şehit Ömer Can Açıkgöz’ün cenazesi 18 Temmuz Pazartesi günü Sinop’ta defnedildi.
Önder Güzel
Önder Güzel
15 Temmuz darbe girişimi gecesi en yoğun saldırıların yaşandığı yerlerin başında gelen Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı, 46 yaşındaki Önder Güzel’in de şehadet mekanı oldu. Ankara Özel Hareket Daire Başkanı Yardımcısı, 2. Sınıf Emniyet Müdürü Şehit Önder Güzel, 3 kız evlat babasıydı.
Şehit Önder Güzel, çevresi tarafından görevindeki tecrübesi ve şehit olma arzusu ile biliniyordu. Şehidin annesi Gülşen Güzel, oğlunun naaşı başında "Kuzum böyle olmasını istiyordu. Benim oğlum vatana ihanet etmedi. Benim kuzum vatanını severdi. Benim oğlum sonunda muradına erdi, şehit oldu" diyerek şehidin onun bu arzusunu dile getirdi.
Önder Güzel, şehadetinin ardından ailesi tarafından memleketi Aksaray’a götürüldü ve orada toprağa verildi. Şehidin cenazesine katılan 3 kızı da babaları gibi vatan hainlerinin karşısında dimdik duran nesiller olacaklarını törende giydikleri Özel Harekat kıyafetleriyle haykırdılar.
Şehidin aziz hatırasını dimağlarda yaşatmak için, Aksaray Belediye Meclisinin almış olduğu kararla daha önce 57. Cadde olarak bilinen caddenin ismi Şehit Önder Güzel olarak değiştirildi. Diğer yandan şehidin memleketi Aksaray Devlet Hastanesi’ndeki Koroner Anjiyo Merkezi’nin ismi de Şehit Polis Önder Güzel Koroner Anjiyo Merkezi olarak değiştirildi.
Onur Kılıç
Onur Kılıç
15 Temmuz akşamı FETÖ’nün hainlerine direnmek için, amcası, kuzeni ve arkadaşıyla birlikte meydanlara koşan gençlerden biriydi Onur Kılıç. Boğaziçi Köprüsü'nde vatanını savunurken kalbine giren kurşunla 23 yaşında şehit düşen Kılıç, Türkmen Dağı’nda yaşanan çatışmaları gördükçe kahroluyor, mücadele etmek için o topraklara gitmek istediğini söylüyordu.
Rizeli Şehit Onur Kılıç, henüz 23 yaşındaydı. Taksicilik ve araba alım-satım işiyle uğraşan Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a büyük bir hayranlık besliyordu. Amcası Kenan Kılıç, Onur’un sabahtan akşama kadar internet, televizyon ve sosyal medyadan Cumhurbaşkanı’nı takip ettiğini ve çok ayrı bir sevgi beslediğini söyledi. Darbe girişimi gecesi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne gitmek üzere olan amcası ve arkadaşlarıyla yola çıkan ve sonrasında gruptan ayrılan Onur Kılıç, sabaha karşı amcasıyla bir kez konuşabildi. Kılıç, saat 03.30’da şehit düştü.
“Biz burada rahatlık içindeyiz, onlar savaşıyor vatanları için”
Onur Kılıç ile amca yeğen değil, arkadaş gibi olduklarını söyleyen Kenan Kılıç, yeğeninin hep şehit olmak istediğini anlattı. Onur’un kendisine, “Ben Türkmen Dağı’na cihat etmek için gitmek istiyorum, kahroluyorum biz burada rahatlık içinde geçiniyoruz ama onlar savaşıyor vatanları için” dediğini ifade eden Kılıç, yeğeninin 15 Temmuz akşamı da hiç düşünmeden vatanı için dışarı çıktığını kaydetti.
FETÖ'nün darbe girişimine tepki göstererek, gittiği Boğaziçi Köprüsü'nde şehit olan 23 yaşındaki Onur'un babası Zeki Kılıç ise oğluyla en son 15 Temmuz akşamı konuştuklarını ve oğlunun kendisinden helallik istediğini söyledi. Oğlunun kendisine, “Baba, devletimiz karıştı, ihtilal oluyor, ben gidiyorum, vatanı savunmaya gidiyorum, hakkını helal et” dediğini söyleyen Kılıç, “Hamd olsun nice evladımı daha vatanım için veririm” diye konuştu.
Şehit Onur Kılıç, 17 Temmuz Pazar günü İstanbul Ümraniye’de defnedildi.
Onur Ensar Ayanoğlu
(Kaynak:sabah.com.tr/gundem/2020/07/15/15-temmuz-sehitlerinin-gozyaslarina-bogan-hikayeleri-vatan-size-minnettar?paging=190)
İki kardeş çıktılar direniş yoluna, biri şehit düştü, diğeri gazi oldu. 27 yaşındaki Onur Ensar Ayanoğlu, öz kardeşi Oğuz Ayanoğlu ile birlikte direndi. 15 Temmuz gecesi karşı Boğaziçi Köprüsü'ne gittiler. Darbe hainlerin ateşinde mermiler iki kardeşe de isabet etti. Onur Ensar Ayanoğlu, kardeşi Oğuz Ayanoğlu yaralı olarak kurtuldu. Onur Ensar Ayanoğlu'nu ailesi ve sevenleri, Üsküdar Çengelköy mezarlığında son yolculuğuna uğurladı. Şehit Onur Ersan Ayanoğlu'nun babası, "Ben gururluyum. Bir oğlumu şehit verdim. Öbür oğlum Allah'n izniyle düzeldi. İki tane daha evladım var. Ben de başlarında babası olarak eğer bir daha da böyle bir müdahale vermek gerekiyorsa ben hazırım." diyor.
Orhun Göytan
Orhun Göytan
35 yaşındaki Orhun Göytan, gemi acentesi işletiyordu. Darbe girişimi haberini alır almaz kardeşi ile birlikte Acıbadem’e giden Göytan, Acıbadem Türk Telekom önünde darbeci askerler tarafından durduruldu. Araçları taranan iki kardeşten biri bacağını kaybetti, diğeri şehit oldu.
“Bir değil, iki evlat acısı çekiyorum” diyen baba Gültekin Göytan, “Orhun kardeşiyle birlikte gemi acenteliği yapıyordu. İki oğlum o akşam her zamanki gibi geç saatlere kadar çalışmıştı. Ayvalık’taydım. Beni aradılar, ‘İhtilal oluyor baba’ dediler. ‘Aman oğlum ben yaşadım, bilirim, sakın dışarı çıkmayın’ diye uyardım. Ama büyük oğlum kardeşini tutamamış, annesini merak ettikleri için yola çıkmış, abisi de peşinden... Ortalık karışık tabii, ara sokaklardan kaçmaya çalışmışlar. Ve arabanın içindeyken kurşunların hedefi olmuşlar. Orhun yedi kurşunla hayatını kaybetti. Diğerininse bacağını kestiler. Onları çok iyi yetiştirdik biz. Yurt dışında okuttuk, iş güç sahibi oldular. Biz bunu hak etmedik...” açıklamasında bulundu.
15 Temmuz gecesi darbecilerin kurşunlarıyla ayağını kaybederek gazi olan Kenan Ulutürk, İngiltere'de fizik mühendisliği okudu. Şehit Orhun Göytan ise Malta Üniversitesi'nde ekonomi bitirdi. İki kardeş Türkiye’ye döndükten sonra kendi işlerini kurmuştu.
Şehit Orhun Göytan’ın ismi, İstanbul Başakşehir’de bir ilkokula verildi.
Osman Arslan
Osman Arslan
Yatsı namazını kıldıktan sonra camiden eve dönerken darbe girişimini öğrenen Arslan, komşusu ile birlikte dışarı çıktı. Önce Kızılay’a giden Arslan, sonrasında Orgeneral Hulusi Akar’ın rehin alındığını duyarak Genelkurmay Başkanlığı’nın önüne gitti. Darbeci hainler tarafından burada vurulan Arslan, kaldırıldığı hastanede şehit oldu. Arslan, evden çıkarken eşine para bırakmış ve “ya şehidim ya gazi, bunlar size lazım olur” demişti.
56 yaşındaki Çorumlu Şehit Osman Arslan, biri kız, ikisi erkek 3 çocuk babasıydı. Askeriyeden emekli olan Arslan, 15 Temmuz akşamı her zamanki gibi camiye giderek yatsı namazını kıldı. Cami dönüşü darbe girişimini öğrenen Arslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da çağrısını duyunca dışarı çıkmaya karar verdi. Komşusu ile birlikte Kızılay’a giden Osman Arslan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın rehin alındığını öğrendi ve Genelkurmay Başkanlığı’na geçti. Burada darbeci askerlerin hedefi olan Arslan, 29 Mayıs Hastanesi’ne kaldırıldı. Bilinci kapalı bir şekilde hastaneye götürülen Arslan, burada şehadete kavuştu.
“Ölürsem şehit dönersem gazi olurum”
Şehidin eşi Satı Arslan, o gece olaylar başladığında eşinin yatsı namazı için camide olduğunu belirterek, “Kızımın korktuğunu söylemesi üzerine eve geldi. Eve geldikten sonra ben Kızılay’a gidiyorum dedi. ‘Ben ne yapacağım’ dediğimde sabaha kadar yatma vatan, millet için dua et dedi. Yastığın altına para bıraktı. Bu para 2-3 gün içinde sana lazım olacak. Ölürsem şehit, dönersem gazi olurum dedi ve gitti. Kızılay’dan Cumhurbaşkanlığı Külliyesine doğru gitmek isterken tankın ateş açması sonucu şehit düştü. Bizi ayakta tutan tek şey şehit olması’’ açıklamasında bulundu.
Şehit Osman Arslan’ın cenazesi, 20 Temmuz Çarşamba günü Çorum’da defnedildi. Şehidin ismi, memleketi Çorum’da bir Anadolu lisesine verildi.
Osman Evsahibioğlu
Osman Evsahibioğlu
Osman Evsahibioğlu, annesiz ve babasız büyüdü. 5 yaşında bir aile tarafından çocuk esirgeme kurumundan evlatlık alınan Evsahibioğlu, zorlu yaşamının ardından henüz 31 yaşında FETÖ hainleri tarafından şehit edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine dışarı çıkan Evsahibioğlu, Beştepe Külliyesi’nin önünde 2 arkadaşıyla birlikte şehadete kavuştu.
Çankırılı Şehit Osman Evsahibioğlu, 31 yaşında ve bekârdı. Ankara’da mobilyacılık yapan Osman Evsahibioğlu’nun anne ve babasının nerede olduğu bilinmiyor. 5 yaşında bir aile tarafından çocuk esirgeme kurumundan alınan Şehit Evsahibioğlu, arkadaşları ile birlikte çok sevdiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine sokağa çıktı. Önce Kızılay’a ardından da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önüne giden Şehit Osman Evsahibioğlu ve arkadaşları, helikopterden açılan ateş sonucu şehit düştü. Kafasından ve omzundan vurulan Osman Evsahibioğlu, Karşıyaka’ya defnedildi.
Osman Evsahibioğlu’nu evlatlık alan kişinin yeğeni olan Bilal Taşdemir, halasının tüm umudunu evlatlık aldığı oğluna bağladığını söyledi. 77 yaşındaki halasının, Osman Evsahibioğlu ile birlikte Ankara’da yaşadığını anlatan Taşdemir, ondan başka çocukları olmadığını ifade etti.
Şehit Osman Evsahibioğlu’nun cenazesi 17 Temmuz’da Ankara’da defnedildi.
Şehidin ismi, memleketi Tokat’ta bir Anadolu imam hatip lisesine verildi.
Osman Yılmaz
Osman Yılmaz
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Çengelköy'de bulunan Osman Yılmaz, darbeci askerlerin saldırısında ağır yaralanan ve daha sonra şehit olan arkadaşı Halil Kantarcı’ya yardım etmek isterken cuntacılar tarafından kafasından vurularak şehit edildi.
Çengelköylü Şehit Osman Yılmaz, 46 yıl boyunca Çengelköy’de yaşadı. Tekstilci ve 3 çocuk babası olan Yılmaz, Halil Kantarcı’yı yerden kaldırmak isterken darbeci hainlerin hedefi olarak ağzından vuruldu. 15 seneden bu yana haftanın 4 günü Arapça, Fıkıh, Tefsir dersleri gören şehit Yılmaz, kardeşi Oğuz Yılmaz ile yoğun çatışmanın yaşandığı İstanbul Çengelköy Polis Karakolu’nu savunmak için çabalıyordu.
“Korkmayın, sabaha her şey geçecek”
Pendik İsmetpaşa Caddesi’nde Lider Tekstil firmasının işletmeciliğini yapan 46 yaşındaki Osman Yılmaz, üniformalı teröristlerin darbe girişimi sırasında eşi Şule Yılmaz ile konuşmuş ve "Korkmayın, sabaha her şey geçecek" demişti. Şule Yılmaz’ın anlattığına göre, eşine sürekli “Ben öleceğim, çocuklarıma sen bakacaksın” diyen Osman Yılmaz’ın sözleri 15 Temmuz gecesi gerçek oldu. Eşinin bu sözlerine dayanamadığını söyleyen Şule Yılmaz, “Birbirimize çok düşkündük. Ağzımdan çıkan her lafa üzülürdü. Bana ve çocuklarıma uyurken uzun uzun bakardı. Geceleri sesli sesli Kur'an okurdu. 2003 yılında Hacca gittik. Tek hayali şehit olmakmış. Hacda şehit olmak için sürekli dua etmiş. Hacı arkadaşımızın kucağında da şehit oldu. Allah onun dualarını kabul etti" diye konuştu.
Şehit Osman Yılmaz’ın cenazesi Çengelköy’de defnedildi.
Şehidin ismi, İstanbul Maltepe’de bir Anadolu imam hatip lisesine verildi.
Ozan Özen
Ozan Özen
Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Ozan Özen, 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Orhanlı’daki gişelerde seyir halindeyken hainler tarafından başından vuruldu. Olay yerinde şehit düşen Özen, polis aracında “Biz darbeci değiliz” diyerek kendilerine sığınan askerleri taşıyordu.
Bolulu Şehit Ozan Özen, 1993 yılında doğdu. Manisa’da üniversite okurken okulunu yarım bırakıp polislik sınavlarına girdi ve Kırıkkale Polis Meslek Yüksekokulu’nda eğitimini tamamladı. Nişanlısıyla da Manisa’daki eğitimi sırasında tanışan Özen, evlilik hazırlığı yapıyordu.
Darbeye destek vermeyen askerleri korumaya çalışıyordu
Darbe soruşturması kapsamında ifade veren Topçu Uzman Çavuş İbrahim Donat, Şehit Polis Ozan Özen’in şehit olduğu anları şöyle anlattı; “Darbe yapıldığını öğrenmemiz üzerine Tank Komutanımız Astsubay Çavuş Ferhat Daş, 'Biz vatan haini değiliz' diyerek beylik tabancasını çıkartarak alttan çenesine doğru bir el ateş ederek intihar etti. Bu sırada diğer arkadaşlarım da tank içerisindeydi. Astsubay Ferhat Daş kendisine ateş ettikten sonra tank kapağını açtık. Vatandaşlar komutanı çekip alarak ambulansa götürdü. Benimle birlikte teslim olan bir askerle polis merkezine gittiğimiz sırada Tuzla Orhanlı gişelerde yoldan üzerimize ateş açtılar. Kimin ateş açtığını bilmiyorum. Bu sırada polis memuru Ozan Özen başından vurularak şehit edildi."
Göreve başlayalı bir yıl olmuştu
Darbeye destek vermeyen askerleri güvenli bölgeye götürmek üzere yola çıkan Şehit Özen ve yanındakilere, Orhanlı gişelerinin önünde darbeciler tarafından ateş açıldı. Tek kurşunla başından vurulan Özen, direksiyon hakimiyetini kaybederek kaza yaptı. Olay yerinde şehit olan Özen, vatandaşlar tarafından yanındaki polis ile birlikte, Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Ancak kurtarılamadı.
İstanbul'da göreve başladıktan bir yıl sonra şehit olan 23 yaşındaki Şehit Ozan Özen, 17 Temmuz Pazar günü Bolu’da toprağa verildi.
Şehidin ismi, Bolu’da bir ortaokula verildi.
Özcan Özsoy
Özcan Özsoy
FETÖ darbe girişimine karşı direnmek için gittiği Beştepe Jandarma Genel Komutanlığında darbeci askerlerin kurşunuyla başından vurulan Özcan Özsoy, 12 Kasım'da tedavi gördüğü hastanede şehit oldu. 4 ay boyunca tedavi gördüğü Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde şehit olan 30 yaşındaki Özcan Özsoy’un 3 yaşında bir oğlu vardı.
Şehit Özcan Özsoy'un ağabeyi Tekin Özsoy Yeni Şafak'a yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Meydanlara inin" çağrısı üzerine Beştepe'ye gittiklerini belirterek 15 Temmuz gecesini şöyle anlattı: "15 Temmuz gecesi saat 1 gibi beraber Jandarma Genel Komutanlığının oraya çıktık. 2.30 gibi ben yaralandım. O zamana kadar beraberdik. 2.30'dan sonra iyice olaylar tırmanmaya başlayınca karmaşada birbirimizi kaybettik. Sabaha karşı da hastaneleri dolaşayım dedim. Sabah Gazi Hastanesinde buldum, başından vurulmuştu. Tedavisi devam etti. Dün gece 1.30 gibi de Hakk'a yürüdü." Kardeşinin tedavi döneminde konuşamadığını belirten Özsoy, "Boğazı delikti daha rahat nefes alıp verebilmesi için. Konuşamıyordu. Son dönem bilinci açılmıştı. Ufak ufak hareketler yapmaya başlamıştı. Bir gün öncesinde enfeksiyon başladı, dün gece de şehit oldu" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, memleketi Ankara Haymana'da defnedilen Özcan Özsoy’u tedavi gördüğü hastanede ziyaret etmişti.
Özgür Gençer
Özgür Gençer
15 Temmuz gecesi darbeci hainlerin kalkışmasını öğrendikten Beştepe’de bulunan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne koşan Özgür Gençer, külliyenin önüne atılan bomba nedeniyle şehit oldu.
Annesi Zennuriye Gençer’in, "Oğlum gitme" sözüne, "Buna gidilir anne" şeklinde cevap vererek Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin yolunu tutan, biri 8, diğeri 3 yaşında olan iki çocuğu bulunan Özgür Gençer, sabah namazı vakti Millet Camii'nin önüne atılan bomba ile şehit oldu.
Şehit Özgür Gençer gece boyu ayrı yerlerde direnişe karşı duran ağabeyi Şener Gençer ile iletişim halindeydi. Birbirlerini oldukları yerden paylaştıkları fotoğraf ve videolarla haberdar eden iki kardeşten Özgür Gençer, sabaha karşı Beştepe yakınına atılan bomba sonucu şehit oldu. Darbeci hainlerin attığı bomba ile yere düşen Özgür Gençer’in kolundan fırlayan saat, şehadet vakti olan 06.20’de durdu.
31 yaşındaki Gençer, 18 Temmuz günü Ankara Kocatepe Camii'nde düzenlenen devlet töreni ile defnedildi.
Özgür Mustafa Karasakal
Özgür Mustafa Karasakal
Adı gibi özgür yaşadı
15 Temmuz darbe girişiminin en genç şehitlerinden biri olan 17 yaşındaki Özgür Mustafa Karasakal, Genelkurmay Başkanlığı’nın önünde helikopterden açılan ateş sonucu şehit oldu. Vurulduktan sonra 40 dakika ambulans bekleyen Karasakal, babası ve iki kardeşinin gözleri önünde şehit oldu.
Şehit Karasakal’ın üvey babası Muhyiddin Şahbaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halka yaptığı çağrı üzerine meydanlara çıkmaya karar verdi. Mustafa Karasakal, iki kardeşi, babası ve kuzeni ile birlikte Kızılay’a gitti. Ellerinde bayraklar ve tekbir sesleriyle Genelkurmay Başkanlığı’nın önüne kadar kalabalıkla birlikte yürüdüler. Darbeci hainler tankları kalabalığın üstüne sürdü. Tank namlusunu indirdi ve insanların bir kısmını köprüden aşağı attı, bir kısmını ezdi. Karasakal ve ailesi Genelkurmay duvarının dibine sığındılar ancak helikopterden ateş açıldı ve kurşunlar 17 yaşındaki Özgür Mustafa Karasakal’a isabet etti. Vurulan Karasakal, babasının ayaklarının dibine yığıldı. Ambulanslar darbecilerin engellemeleri sebebiyle müdahale edemedi ve 17 yaşındaki Özgür Mustafa Karasakal orada şehit oldu.
Özgür Mustafa Karasakal'ın cenazesi, Gölbaşı Mezarlığı'nda toprağa verildi. Karasakal, FETÖ’cü hainler tarafından şehit edilmeseydi 11 Eylül'de 18 yaşına girecekti.
Özkan Özendi
Özkan Özendi
15 Temmuz gecesi darbeciler tarafından gerçekleştirilen kalkışmadan haberdar olur olmaz sokağa çıkmak için hazırlanan Özkan Özendi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısının hemen ardından Genelkurmay Başkanlığı’na gitti.
Halkı hedef alan darbecileri durdurmak üzere tankların önüne geçen ve şehit olmadan kısa bir süre önce eşi ile konuşarak iyi olduğunu söyleyen Özendi, olaylar sırasında kalp krizi geçirerek şehit düştü.
Okuduğu kitap yarım kaldı
1961 yılında, Ankara'da, Malatyalı Özendi ailesinin 2. ve tek erkek çocuğu olarak dünyaya gelen ve Ankara İletim Tesis ve İşletme Grup Müdürlüğü'nden Şubat 2010 tarihinde emekliye ayrılan Şehit Özkan Özendi, evli ve 6 çocuk babasıydı.
Şehit olmadan yaklaşık 3 ay önce ilk torununu kucağına alan ve kulağına kendi ismini okuyan Özendi, FETÖ’cü hainlere direnmek için evden çıktığında, çalışma masasında açık ve yarım kalmış bir tasavvuf kitabı bulunmaktaydı.
Ankara TBMM ve Genelkurmay önündeki hainlerle mücadelesinde, elindeki Türk Bayrağı ile şehit olan Özkan Özendi, Ankara Karşıyaka Mezarlığı 15 Temmuz Demokrasi Şehitliği'ne defnedildi.
ÖMER HALİSDEMİR
ASKER
OĞUZHAN YAŞAR
ÖMER CANKATAR
MUHASEBECİ
ÖMER İPEK
REKLAMCILIK
ÖMER TAKDEMİR
İŞÇİ
ÖMER CAN AÇIKGÖZ
ÖĞRENCİ
ÖNDER GÜZEL
POLİS
ONUR KILIÇ
TAKSİCİ
ONUR ENSAR AYANOĞLU
VİNÇ OPERATÖRÜ
ORHUN GÖYTAN
İŞLETMECİ
OSMAN ARSLAN
EMEKLİ
OSMAN EVSAHİBİOĞLU
MOBİLYACI
OSMAN YILMAZ
TEKSTİLCİ
OZAN ÖZEN
POLİS
ÖZCAN ÖZSOY
ÖZGÜR GENÇER
ESNAF
ÖZGÜR MUSTAFA KARASAKAL
ÖĞRENCİ
ÖZKAN ÖZENDİ
EMEKLİ