Y
Biyografiler
Yakup Kozan
Yakup Kozan
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Mehmet Selim Bağlı, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında tüm personele bulundukları illerde darbeye karşı mücadele talimatı verdi. Talimata uyan ve Genelkurmay Başkanlığı önüne giden Yakup Kozan, açılan ateş sonucu şehit düştü.
Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nde taşeron işçi statüsünde çalışan bir çocuk babası Yakup Kozan, Genelkurmay Başkanlığı önüne giderek darbecilere karşı durdu. Darbecilerin acımasız müdahalesine maruz kalan Kozan, olay yerinde şehit oldu.
Şehit Yakup Kozan’ın cenazesi 18 Temmuz’da Karşıyaka Mezarlığında defnedildi.
Şehidin ismi, memleketi Çorum’da bir Anadolu imam hatip lisesine verildi.
Yakup Sürücü
Yakup Sürücü
15 Temmuz günü izinli olmasına rağmen darbe girişimini öğrenince, "Vatan meselesi gitmem lazım" diyerek Ankara Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına giden polis memuru Yakup Sürücü, darbecilerin bombalı saldırısı sonucu şehit düştü.
Antalya’ da yıllık iznini yapan Yakup Sürücü, 1 haftalık tatilden erken dönme kararı aldı ve 15 Temmuz günü Ankara’ya döndü. Aynı günün akşamı yaşanan darbe kalkışmasından haberdar olan Sürücü, amirini arayarak geri döndüğünü ve kendisine ihtiyacı olup olmadığını sordu. Sürücü’den acilen gelmesi istendi. Eşi Ümmügülsüm Sürücü onu göndermek istemedi fakat o, “Vatan meselesi gitmem lazım, bekle geleceğim” dedi. Ancak Gölbaşı Özel Harekât binasına atılan ikinci bomba ile şehit oldu. Bombanın etkisi ile vücudu tanınmaz hale gelen Yakup Sürücü’yü amcası Sinan Sürücü dişlerinden teşhis etti. Bu acıyı kaldıramayan ve inanmak istemeyen ailesi DNA testi yaptırarak emin oldu.
29 yaşında ve hafız olan şehit Yakup Sürücü, Polis olmadan önce askeriyenin sınavlarına girmiş ve annesi başörtülü olduğu için engellenmişti. Daha sonra polisliğe müracaat eden Sürücü, Polis okulunu Erzurum’da okudu.
“Tarihe adını yazdırarak gitti”
Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığında görevli polis memuru Yakup Sürücü'nün (29) Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde öğretmenlik yapan eşi Ümmügülsüm Sürücü, eşinin daha önce Cizre'de, Nusaybin'de ve Şırnak'da görev yaptığını açıkladı. Ümmügülsüm Sürücü, eşinin ardından şunları söyledi: "Ben Şemdinli'de çalışırken Yüksekova'da sokağa çıkma yasağı vardı, o yasaklarda da izin alıp bir şekilde Ankara'ya onu görmeye gidebiliyordum. Şimdi yanı başına gidiyorum aramızda yarım metre toprak var, ben onu aşamıyorum çünkü Allah'tan geldi.” Eşinin tarihe adını yazdırarak gittiğini söyleyen Sürücü, “En önemlisi Peygamber Efendimize komşu oldu, şehit oldu. Keşke ben de onunla gidebilseydim. Bir buçuk yıllık evliyiz bir sürü hayalimiz vardı hiçbiri gerçekleşmedi.” açıklamasında bulundu.
6 yılık polis memuru olan Yakup Sürücü için Emniyet'teki törenden sonra Erzurum Narmanlı Caminde cenaze namazı kılındı. Sürücü'nün cenazesi, Pasinler ilçesinin Taşkaynak mahallesinde defnedildi.
Şehidin ismi, memleketi Erzurum’da bir Anadolu lisesine verildi.
Yalçın Aran
Yalçın Aran
15 Temmuz darbe girişimi gecesi belediyeye ait kepçeyle darbecilerin tankını durdurmaya çalışan Yalçın Aran, darbeci askerlerin uzun namlulu silahlarla kepçeye ateş etmesi sonucu şehit oldu.
Darbe kalkışmasını televizyondan öğrenen Yalçın Aran, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nde kepçe operatörü olarak görev yapıyordu. 15 Temmuz gecesi iş yerinden acil olarak çağrılan Yalçın Aran, eşi Asalet Aran’ın da desteğiyle göreve gitti. Saat 02.00’de eşi Asalet kendisini aradı. Yalçın Aranlı, Orhanlı gişelerinde olduğunu ve sabaha kadar nöbet tutacağını söyledi. Gişelerdeki durum gece saat 04.00’de birden değişti.
Tanklar kepçelerin üzerine doğru harekete geçti
Kurtköy Orhanlı’da kepçelerin içinde bekleyen görevlilere operatörlerden biri, “Herkes aracının başına geçsin kepçe kovalarını aynı hizaya kaldırsın” dedi. Bütün kepçeler kaldırıldığında ise sessizlik bozuldu. Tanklar kepçelere doğru harekete geçti ve asker orada bulunan halkı taramaya başladı. Operatör Yalçın Aran, kullandığı kepçenin yanından geçen tanktan açılan ateş sonucu şehit oldu. Şehit haberi eşine sabah saat 07.00’de ulaştı.
36 yaşındaki Şehit Yalçın Aran, 17 Temmuz’da memleketi Niğde’de defnedildi. Aran evli ve 5 çocuk babasıydı.
Şehit Yalçın Aran’ın ismi İstanbul Pendik’te bir ortaokula verildi.
Yasin Yılmaz
Yasin Yılmaz
15 Temmuz darbe girişimi sırasında en önemli noktalardan biri olan Ankara Kazan’da bulunan Akıncı 4'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı’nda hainlere karşı duran Yasin Yılmaz, açılan ateş sonucu şehit oldu. Kazan ilçesinde bir markette işçi olarak çalışan, evli ve bir çocuk babası Yasin Yılmaz, geçinebilmek için ek iş olarak evinde terzilik yapıyordu.
Darbe girişimini haber alan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısına kulak veren Kazanlılar, Ankara’ya giden yolları trafiğe kapattı ve büyük bir direniş gösterdi. Gece 01:30’da uyanan ve olaylardan haberdar olan Yasin Yılmaz, üstüne beyaz gömleğini, etiketini üstünden yeni çıkarttığı pantolonunu ve yeni ayakkabılarını giyerek evden çıktı. Ailesi Yasin Yılmaz’a ulaşmak için telefonla aradı ancak telefonu açan ses onun öldüğünü haber verdi. Hastane hastane Yasin Yılmaz’ı arayan aile, onu bir hastanenin morgunda buldu.
35 yaşındaki evli ve 1 çocuk babası Yasin Yılmaz’ın babası Eyüp Yılmaz; "Benim bir çocuğum daha var, biri yoksa biriyle teselli bulabilirim. Ama vatanım olmazsa ben teselli bulamam" açıklamasında bulundu.
Eyüp Yılmaz’ın cenazesi, 17 Temmuz’da memleketi Yozgat’ın Akdağmadeni İlçesi'ne bağlı Oluközü belde mezarlığında toprağa verildi.
Yasin Bahadır Yüce
Yasin Bahadır Yüce
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında görevli olan polis memuru Yasin Bahadır Yüce, Gölbaşı Özel Harekât Daire Başkanlığı’nda sabaha kadar çatıştığı darbeci hainlerin attığı bomba sonucu şehit düştü.
15 Temmuz gecesi göreve çağırılan polis memuru 32 yaşındaki Yasin Bahadır Yüce, Gölbaşı Havacılık Daire Başkanlığı’na gitti. Yüce’nin babası Hasan Raşit Yüce, olaylardan haberdar olur olmaz gelinini aradı. Gölbaşı’nda lojmanda oturan gelini, ‘Baba burayı bombalıyorlar. Yasin’i de göreve çağırdılar ve Yasin’e ulaşamıyorum’ dedi.
Baba Yüce, daha sonra Yasin Bahadır’ı aradı ancak ulaşamadı. Gelinini almak için yola koyulan ve Gölbaşı’na gelen baba, darbeci hainler tarafından bombalanan Gölbaşı Özel Harekât binasının cayır cayır yandığını gördü. Sabaha kadar kimsenin yaklaşmasına izin verilmeyen binadan cenazeler çıkarılmaya başlandığında Hasan Raşit Yüce, bu cenazeler arasında oğlunun da olduğunu öğrendi.
Önce şehit, sonra baba oldu
Baba olmayı bekleyen Yasin Bahadır Yüce, şehit olmadan önce arkadaşlarına, “Çocuğumun adı Yasin Bahadır olacak” demişti. Şehadetinden sonra dünyaya gelen oğluna da şehidin ismi verildi. Şehidin babası Raşit Yüce, 20 Ağustos’ta dünyaya gelen torunun ardından şunları söyledi: “Bebeğin sağlığı iyi. 8 günlük şu an. İlk çocuğuydu oğlumun. Oğlum 32 yaşındaydı. Çocuğu yerleştirmeden önce eve, Yasin’in yanına götürdük. İlk bebeği hiçbir yere götürmeden mezarının başına, babasının yanına götürdüm.”
Yasin Naci Ağaroğlu
Yasin Naci Ağaroğlu
Antalya’da bulunan ailesinin yanından tek ders sınavını vermek üzere Ankara’ya gelen hukuk fakültesi son sınıf öğrencisi Yasin Naci Ağaroğlu, 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanlığı önünde helikopter ateşiyle şehit edildi. 22 yaşındaki Ağaraoğlu, şehit olduktan sonra mezun oldu ve diploması ailesine teslim edildi.
15 Temmuz akşamı, kaldığı yurttan olayları takip eden Yasin Naci Ağaroğlu, darbeye tepkisini göstermek üzere Genelkurmay Başkanlığı önüne gitti. Olaylar üzerine Yasin’i merak eden ablası Betül Kardıçlı, kardeşine mesaj ile ulaşarak olayların tehlikeli boyutta olduğunu söyledi ve kendisine dikkat etmesi için uyardı. Yasin, herkesin sokakta olduğunu ve polisle konuştuğunu, kısa sürede sıkıntının çözüleceğini söyledi. Halkın tankların önünü keserek askerleri indirildiğini mesajla ablasına anlatan Yasin, ailesinden de dua istedi. Ancak kısa süre sonra ablası ile Yasin’in iletişimi kesildi. 22 yaşındaki Yasin Naci Ağaroğlu, Genelkurmay Başkanlığı önünde darbeci hainlerin helikopterlerden açtığı ateş sonucu şehit oldu.
Son sınıf öğrencisi olan ve en büyük hayali akademisyenlik olan Yasin Naci Ağaroğlu’nun diploması, üniversite yönetimi tarafından ailesine teslim edildi.
“Bir Yasin Naci gider, binlercesi gelir”
Oğlunun ve 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında şehit düşen bütün vatandaşların "Vatan şehidi" olarak anılmasını isteyen baba Osman Ağaroğlu, "Vatanımız için, milletimiz için, milletimizin birlik ve beraberliği için, gönderden al bayrağımızın inmemesi için canlarını veren nice şehitlerimize selam olsun, hepsi bizim çocuklarımızdı." diye konuştu. Baba Ağaroğlu, "Cenaze bizim olmaktan çıktı, milletin oldu artık. Bütün milletimize şükranlarımı arz ediyorum. Bir Yasin Naci gider, binlercesi gelir diyoruz." dedi.
22 yaşındaki Yasin Naci Ağaroğlu, üniversite sınavında derece yapmış öğrencilerden biriydi. Ankara Hukuk Fakültesi’nde son sınıftaydı, ortalamasını yükseltmek için tek dersi bütünlemeye bırakmıştı. Bir yandan da Açıköğretim’de İlahiyat okuyordu.
Şehidin ismi, Antalya Korkuteli’nde bir imam hatip lisesine ve İzmir Ödemiş’te bir imam hatip ortaokuluna verildi.
Yıldız Gürsoy
Yıldız Gürsoy
Özel bir şirkette çaycılık yapan Yıldız Gürsoy, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainlere karşı koymak için evden çıkarken, “Anne hakkını helal et. Ben ya gelirim, ya gelmem” demişti. Genelkurmay Başkanlığı önünde hainlerin bombalarından sıçrayan şarapnellerle yaralanan Gürsoy, bir hafta boyunca verdiği yaşam mücadelesini kaybederek şehit oldu.
Televizyon izlerken yaşanan kalkışmadan haberdar olan Yıldız Gürsoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da çağrısı ile birlikte sokağa çıkmaya karar verdi. Mahallede birkaç kişinin olaylara karşı durmak için toparlanmaya başladığını gören Gürsoy, “Anne ben ya gelirim ya gelmem. Hakkını helal et” diyerek evden çıktı.
Genelkurmay Başkanlığının önünde hain askerler tarafından halkın üzerine atılan bombadan sıçrayan şarapnel parçasının sağ kulağının arkasına gelmesi ile kafası parçalanan Gürsoy’un, bomba sebebiyle yaşanan kargaşa ve kaçışma esnasında büyük bir kalabalık üstünden geçtiği için vücudunda da ciddi kırıklar oluştu. Ağır yaralı olarak Gazi hastanesine kaldırılan Gürsoy, daha sonra Ankara Numune Hastanesine sevk edilerek hemen ameliyata alındı. Ancak 6 gün sonra vefat etti.
21 Temmuz Perşembe günü şehit olan 1 çocuk annesi 42 yaşındaki şehit Yıldız Gürsoy, memleketi Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı.
“Bir Yıldız Değil Bin Yıldız Feda Olsun”
Şehit Gürsoy’un en büyük kardeşi Oktay Yıldırım, ablasını kaybetmenin acısını yüreğine gömerek “Vatan sağolsun” dedi. 15 Temmuz akşamı kendisinin de sokaklarda olduğunu ifade eden Gürsoy, şöyle konuştu: “Gururluyum, mutluyum, kardeşim şehit oldu. Vatan için her şeyi yaparız, gerekirse biz de şehit oluruz. Bir yıldız değil bin yıldız feda olsun vatan için. Biz üç beş çapulcuya bu vatanı bırakacak değiliz Allah’ın izni ile. Hepimiz oradaydık, yüreğimizden koparak gittik oralara. Çok şükür Allah bize bu gururu nasip etti. Vatan sağolsun.”
Özel bir şirkette çaycı olarak çalışan 42 yaşındaki Yıldız Gürsoy, yaklaşık 20 yıl önce eşinden boşandı. Ailesinin anlattığına göre, Gürsoy'un hayattaki tek varlığı oğlu Eray Demir ise arkadaş ortamında yaşanan bir olay nedeniyle 3,5 yıl hapis cezası aldı. Tahliyesine 1,5 yıl kalan oğluna kavuşacağı günü dört gözle bekleyen Gürsoy, 15 Temmuz’un kahraman kadın şehitlerinden biri oldu.
Şehit Yıldız Gürsoy’un ismi Edirne’de bir Anadolu imam hatip lisesine ve Yozgat’ta bir mesleki ve teknik liseye verildi.
Yılmaz Ercan
Yılmaz Ercan
15 Temmuz hain darbe girişimini gecesi onlarca kişinin şehit olduğu Boğaziçi köprüsünde motosikletiyle yaralıları taşıyıp bir yandan da cuntacı katillere meydan okuyan Yılmaz Ercan, o gece köprüde kaydedilen MOBESE kayıtlarında, darbeci tanklarının üzerine motosikletini sürerken görüntülenmişti. 15 Temmuz darbe girişiminin en unutulmaz kayıtlarından birine imza atan Ercan, darbeciler tarafından motorunun üzerindeyken kurşunlanarak şehit edildi.
15 Temmuz günü yatsı namazı sonrası eve dönen Yılmaz Ercan, arkadaşlarından gelen bir telefonla yaşanan darbe girişiminden haberdar oldu. Ercan bir süre Kur'an-ı Kerim okuduktan sonra televizyonu açarak gelişmeleri takip etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine, “'Gün bugündür. Ben hep bu günü beklemiştim. Oyumuzla getirmişiz, kimseyi astırmayız” diyerek sokağa çıktı. Eşi engel olmak istemesine rağmen çıkacağını söyleyen Ercan, eşini beklemeden apar topar sadece küçük Kuran’ını yanına alarak motoru ile Kısıklı’ya doğru gitmeye karar verdi.
“Darbecilerin yaptığını İngilizler yapmadı”
39 yaşındaki Şehit Ercan, Boğaziçi Köprüsü’nde sıkıntı olduğunu duyunca oraya yöneldi. Köprüde darbeci askerlerin kurşunlarıyla yaralanan vatandaşları tek tek motosikleti ile hastaneye taşıyan Ercan, en sonunda motosikletini tankın üstüne sürdü. Darbeci hainler tarafından açılan ateş sonucu yaralanan Ercan olduğu yere yığıldı. Darbeci hainler yaralı Yılmaz Ercan’ın alınmasına izin vermedi.
15 Temmuz gecesi motosikletiyle gittiği Boğaziçi Köprüsü'nde şehit olan Yılmaz Ercan'ın eşi İlknur Ercan, "Eşim, gün ağardığında hala kafasını oynatıyordu. Yaralı haldeyken askerler köprüden alınmasına izin vermemişler. Darbecilerin yaptığını Çanakkale'de İngilizler yapmadı." dedi.
Şehit Yılmaz Ercan, Edirnekapı şehitliğine defnedildi.
Şehidin ismi, İstanbul Ümraniye’de bir ilkokula ve Sakarya Serdivan’da bir imam hatip lisesine verildi.
Yunus Uğur
Yunus Uğur
24 yaşındaki polis memuru Yunus Uğur, 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi helikopter pilotluğu eğitimi almak için geldiği Ankara’daydı ve Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan bombalı saldırıda şehit düştü.
24 yaşında ve henüz 2 aylık nişanlı olan Şehit Yunus Uğur, darbe girişimini haber alır almaz göreve gitmişti. Yunus Uğur, Gölbaşı'nda gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit düşen Adanalı polis memuru ikiz kardeşler Ahmet ve Mehmet Oruç ile çocukluk arkadaşıydı. Uğur da onlar gibi pilotluk eğitimi almak için geçici olarak Gölbaşı’nda bulunuyordu. Şehit polis memurları Oruç kardeşler ile Yunus Uğur'un çocuklukları aynı mahallede geçti. Komşu evlerde büyüyen Oruç kardeşler ile Uğur, aynı sınıfta aynı sırayı paylaştı. Lise eğitiminin ardından, hayalini kurdukları polis meslek yüksekokuluna giren ve mezun olduktan sonra Adana Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde göreve başlayan şehitler, helikopter pilotu olmak için Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda eğitim alıyordu.
Şehit Yunus Uğur’un cenazesi, 17 Temmuz günü düzenlenen cenaze töreninin ardından memleketi Adana’da toprağa verildi.
Şehidin ismi, Adana Seyhan’da bir ortaokula verildi.
Yunus Emre Ezer
Yunus Emre Ezer
15 Temmuz hain darbe girişimine engel olmak için Saraçhane’deki Büyükşehir Belediyesi'ne giden Yunus Emre Ezer, darbeci hainler tarafından kalbinden vurularak şehit edildi.
15 Temmuz hain darbe girişimini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla duyan Yunus Emre Ezer, hemen harekete geçti. Abdestini alıp, evden çıkmadan iki rekat namaz kılan ve namazda Maun suresini okuyan Ezer, “Bu sureyi okuyup Allah'ın yardımını görmediğim bir anım olmadı" demişti.
“Bu geceyi alırlarsa yüz sene daha ellerindeyiz”
Darbe girişimi gecesi kardeşiyle birlikte 00.15’te Güngören’den yola çıkan Yunus Emre Ezer, ilk olarak Vatan caddesindeki Emniyet Müdürlüğü binasının bulunduğu noktaya gitti. Ancak orada olayların kontrol altın alındığını görür görmez Saraçhane’deki Büyükşehir Belediyesi binasının önüne yöneldi. Eşi Fatma Ezer ile şehit olmadan 15 dakika önce son kez telefonla görüştü. Eşi Fatma Ezer en son aradığında ise telefon kendiliğinden açıldı. Yunus Emre Ezer, eşini duymadı ama eşi onun kardeşiyle olayların ortasındaki konuşmasını duydu. Ezer kardeşine, “Yürü Faruk yürü, bu geceyi alırlarsa yüz sene daha ellerindeyiz” diyordu. Yunus Emre Ezer, kalbini hedef alan darbecilerin kurşunu ile olduğu yerde şehit oldu.
38 yaşındaki bir çocuk babası Yunus Emre Ezer’in cenazesi Fatih Camisi'nde kılınan namazın ardından Edirnekapı Şehitliği'ne defnedildi.
Yusuf Çelik (Aksaray)
Yusuf Çelik (1)
Almanya’dan Türkiye’ye bayram tatili için gelen 65 yaşındaki 3 çocuk babası Yusuf Çelik, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanının ‘meydanlara inin’ çağrısı üzerine abdestini alarak evden çıktı. Kızılay Meydanı’na giden Çelik, aceleyle çıkarken hiç yanından ayırmadığı cüzdan ve telefonunu evde bıraktı. Darbecilerle tankın üzerinde kahramanca mücadele eden Yusuf Çelik, yaralandıktan sonra hastaneye kaldırıldı. Ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Telefonla ulaşamadığı eşini sabaha kadar bekleyen Şehit Çelik’in eşi Ayşe Çelik, son çare olarak hastaneleri ve polis merkezlerini dolaştı. Eşinin cenazesini bulduklarında vücudunda kurşun izleri ve başında darp izleri olduğunu dile getiren Ayşe Çelik, yanında kimliği olmadığı için cenazeyi çok zor bulduklarını belirtti.
“Böyle bir babanın evladı olmaktan gurur duyuyorum”
Babasının son görüntüsünü Yenikapı'daki Demokrasi ve Şehitler Mitingi'nden sonra televizyonda yayınlanan "15 Temmuz Marşı" klibinde gördüklerini ve çok duygulandıklarını ifade eden şehidin oğlu Bülent Çelik ise şunları kaydetti: "Ailemle televizyonda Yenikapı'daki mitingi izliyorduk. Ardından 15 Temmuz Marşı yayınlandı. Klibi izlerken eşim bir anda 'babam bu' diye seslendi. Hemen internetten klibi buldum. Gerçekten eşimin dediği kişi rahmetli babamdı. Sonrasında bu görüntünün daha uzun ve orijinal halini arayıp bulduk. Babam görüntüde, tankın üstündeydi. Darbeci bir askeri tanktan çıkarmaya çalışıyordu. Görüntüleri izlediğimde gözyaşlarımı tutamadım. Babam davası uğruna şehit düştü. Böyle bir babanın evladı olmaktan gurur duyuyorum."
Şehit Yusuf Çelik’in ismi, Aksaray’da bir anaokuluna verildi.
Yusuf Çelik (Çankırı)
Yusuf Çelik (2)
15 Temmuz gecesi Yusuf Çelik isimli iki kişi şehit edildi. İkisi de Yusuf gibi doğruluk peşinde ve Çelik gibi pervasız yürüdü şehadete. Yaşları, memleketleri başkaydı belki ama o gece ikisini de sokağa çıkaran güç birdi.
Çankırılı Yusuf Çelik, özel bir şirkette pazarlama bölümünde çalışıyordu. Darbe girişimini duyar duymaz sokağa koşan Çelik, telefonunu dahi yanına almamıştı. FETÖ’cü hainlerin işgal etmek istediği yerlerin başında gelen Genelkurmay Başkanlığının bulunduğu yere ilk gidenlerden olan Yusuf Çelik, tereddüt etmeden tankların önüne yattı.
Darbeci askerler tarafında şehit edilen Yusuf Çelik’in ailesi 2 gün boyunca ondan haber alamadı. Arabası Genelkurmay Başkanlığı civarında bulundu. 17 Temmuz Pazar günü son yer olarak baktıkları Adli Tıp Kurumunda şehit haberi kesinleşti.
Nasıl şehit edildiğini fotoğraftan gördüler
Şehit Yusuf Çelik’in acılı ailesi uzun süre onun nasıl şehit olduğunu bilmiyordu. "Dakika Dakika FETÖ'nün Darbe Girişimi" kitabında, Çelik'in Genelkurmay Başkanlığı girişinde tankların önüne yattığı sırada çekilen fotoğrafını gören aile, fotoğrafı çeken muhabire ulaştı. Yusuf Çelik'in şehit olmadan önceki son fotoğrafını çeken AA Foto Muhabiri İzgi, o anları ailesiyle paylaştı. Ailesi, darbecilerin açtığı ateş sonucu şehit olan çocuklarının kahramanlık hikayesini gözyaşları içinde dinledi.
3 çocuk babası Yusuf Çelik’in cenazesi memleketi Çankırı'ya defnedilirken, adı bir Rehberlik Araştırma Merkezi’ne verildi.
Yusuf Elitaş
Yusuf Elitaş
15 Temmuz hain darbe girişimini öğrendikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine sokağa çıkan Yusuf Elitaş, darbecilerin kurşunları ile şehit oldu. Elitaş, sivil şehitlerin içinde darbe girişimi gecesi şehit edilen tek öğretmendi.
15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminden haberdar olan Yusuf Elitaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı ile 00.45 civarında dışarı çıktı. Eşi Serpil Elitaş ile telefonda konuşan Yusuf Elitaş, “Buralar çok karışık” dedi. Genelkurmay Başkanlığı önüne giden Elitaş, 02.40’da darbeciler tarafından helikopterden açılan ateş sonucu şehit oldu. Şehit Elitaş’ın cenazesi 17 Temmuz günü Kocatepe Mezarlığında toprağa verildi.
YAKUP KOZAN
İŞÇİ
YAKUP SÜRÜCÜ
POLİS
YALÇIN ARAN
KEPÇE OPERATÖRÜ
YASİN YILMAZ
İŞÇİ
YASİN BAHADIR YÜCE
POLİS
YASİN NACİ AĞAROĞLU
ÖĞRENCİ
YILDIZ GÜRSOY
ÇAYCI
YILMAZ ERCAN
SERBEST MESLEK
YUNUS UĞUR
POLİS
YUNUS EMRE EZER
REKLAMCI
YUSUF ÇELİK
ALMANYA'DA İŞÇİ EMEKLİSİ
YUSUF ÇELİK
PAZARLAMACI
YUSUF ELİTAŞ
ÖĞRETMEN