Eğitim Alanı: Dershaneler, PDY Evleri (Işık Evleri) ve Öğrenci Yurtları:

26.05.2019 19:08
FETULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ (FETÖ/PDY)
Eğitim Alanı: Dershaneler, PDY Evleri (Işık Evleri) ve Öğrenci Yurtları:
Örgütün önemli bir ayağını 'öğrenciler' oluşturmaktadır.Bu öğrenciler, toplumun çeşitli kesimlerinden özellikle de kırsal bölgelerden şehirlere gelen fakir aile çocuklarından oluşmaktadır Örgütün, okul ve dershanelere yönelmesinin temel amacı PDY’ye öncülük edebilecek ve zamanla kadrolarında yer alabilecek zeki kişileri yetiştirmektir.Örgüt evleri, yurtları yada dershanelerinden yetişerek kendilerine değişik görev, sorumluluk ve misyon yüklenmiş kişilerin kamuoyuna yansımış açıklamalarından sistemin işleyişine ilişkin aşağıdaki bazı tespitleri yapmak mümkündür: 
(1) Örgütle ilk karşılaşmalar genellikle dershanelerde ya da benzeri eğitim kurumlarında olmaktadır.
(2) Temas sağlanan öğrenciler,abilerin sorumlu oldukları evlere dağıtılmaktadır.
(3) Öğrenciler belirli bir okula yerleştirilmek isteniyorsa, sınavlara birkaç ay kala gruplar halinde farklı yurtlara çıkarılmaktadır. Bu gruplar, daha sonra daha küçük gruplara ayrılmaktadır.
(4) Her öğrenciye “kod” adı verilmektedir. “Paralel Devlet” dediğimiz yapılanma içerisinde, aslında bölgesinden birimlerine kadar herkes “kod isim” kullanmıştır.
(5) Mülki idare, Emniyet,T.S.K. ve Yargı gibi stratejik kurumlar için hazırlanacak öğrenciler daha özel şartlarda seçilip, özel şartlarda hazırlanmaktadır. Bunlar özellikle “dörder kişilik gruplar” halinde hazırlanmakta ve bunların mümkün olduğunca diğerleriyle teması sınırlanmaktadır.Bunlara “hücre tipi” yapılanma modeli uygulanmakta; Askeri okullara, Polis Akademisi ve Polis Kolejine”ne sokulacak öğrenciler, kesinlikle kendi dershanelerine gerçek isimleri ile kayıt edilmemektedir. Bu öğrencilere sınav soruları sınavlardan önce verilir. Buna örgüt jargonunda “Fetih okutmak” denir. “Fetih okutmak”, “sınavda çıkacak soruların öğrencilere okutulup ezberletilmesi” demektir.
(6) Özellikle Hukuk Fakültelerinde okuyan öğrencilere top sakal bıraktırılıp, küpe taktırarak, girecekleri ortamda kimliklerini gizlemeleri için “stil çalışması” yaptırdıkları bilinmektedir.
(7) Dershaneler, örgütün adeta vesayet araçlarıdır.Çocukların ve ailelerin bilgilerinin depolandığı bir veri tabanıdır. Bu yapının, her ilde en az bir okulu olmakla birlikte, aileler çocuklarının etkilenmesini istemediği için pek fazla göndermemektedirler. Fakat dershaneler için bu ihtimal daha az olduğundan, dershanelerine daha fazla öğrenci gitmekte ve aileleri de bu yapının içine çekebilmektedir. Dolayısıyla konunun sadece eğitim olmadığı, PDY’nin; dershaneler üzerinden çocuklara, ailelere, il ve ilçelere, köylere ulaştığı ve kontrol ettiği anlaşılmaktadır. Bu bağı kopartacak şekilde, dershanelere gerek kalmayan bir sistem getirildiğinde PDY’ye ya da benzeri bir yapıya ihtiyaç kalmayacaktır. 
(8) PDY “abilik” ve “ablalık” müessesesiyle çocukları adeta ailelerinden daha iyi tanır hale gelmekte, gelişimini takip etmekte ve bu çocuklar bahanesiyle ailelerin evlerine gelip bilgi toplayıp, not etmektedir. Ailenin dini, siyayi, ekonomik, demografik, eğitim, kültürel, etnik vb. durumu o defterlerde kayıtlı olup, adeta aileler fişlenmektedir. Bu şekilde F.GÜLEN örgütünün elinde, “geniş bir demografik arşivin olduğu” bilinmektedir.
Sonuçta “eğitim alanı”, örgüt için adeta bir “ara yüz” konumundadır. Zira “eğitim alanı”, örgüt açısından üç temel fonksiyon görmektedir. Her şeyden önce; insan kaynağı sağlamakta, ikinci olarak ekonomik kaynak temin etmekte ve üçüncü olarak ise, belki her şeyin ötesinde, hareketin meşru gibi görünmesini sağlamaktadır. Üçüncü fonksiyon diğer ikisinden daha önemlidir çünkü eğitim faaliyetleri, diğer gayri meşru faaliyetleri kamufle etmektedir.