Örgütün Hiyerarşik Yapısı

26.05.2019 18:49
FETULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ (FETÖ/PDY)
Örgütün Hiyerarşik Yapısı
Devlet kurumlarının muhtelif tarihlerdeki raporlarında, bu örgütsel yapının hiyerarşik durumu dönemsel olarak ortaya konulmaktaydı.Örneğin, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün ‘1999 yılında yapmış olduğu bir çalışma esnasında yapılan tespite göre, bu yapılanma şu şekildeydi:
1. İstişare Grubu 
2. Dünya imamı
3. Coğrafi bölge imamı
4. Ülke imamı 
5. Bölge imamı
6. İl imamı 
7. İlçe imamı 
8. Semt imamı 
9. Mahalle imamı
10. Ev imamı (Işık evleri)
11. Ser rehberler 
12. Belletmenler
13. Öğrenciler ve örgüt mensupları (şakirt ve şakirdeler)
Örgütün hiyerarşik yapısı, günümüzde çok daha gelişmiş ve karmaşık bir hal almış olup, alınan ifadeler ve yapılan çalışmalarda örgütün mevcut yapılanmasının aşağıda gösterildiği şekilde olduğu anlaşılmıştır. 
FETÖ/PDY Örgütü: ‘coğrafi’, ‘sektörel’ ya da ‘kurumsal’ anlamda, “imam” olarak ifade edilen sorumlulardan oluşan bir çalışma ve hiyerarşik düzene sahiptir.FETÖ/PDY mensuplarınca “Kainat İmamı” ve “Mehdi” olarak kabul edilen Fetullah GÜLEN’in liderliğini yaptığı örgüt; Danışman Kadrosunu, Kıta İmamları, Ülke İmamları, Bölge İmamları, İl İmamları, İlçe İmamları, Esnaf İmamları, Semt İmamları, Ev İmamları üzerinden örgütlenmiş ve tabana yayılmıştır.
Kıta, ülke, bölge, şehir, ilçe, semt ve ışık evi sorumlularının yanı sıra kamuda (Bakanlıklar ve taşra teşkilatları, yerel yönetimler, üniversiteler, kamu iktisadi teşebbüsleri) ve özel sektörde (Hukuk büroları, bilişim şirketleri, muhasebe firmaları vb.) faaliyet gösteren kurumların her birinin başına örgüt tarafından “imam” olarak adlandırılan ilgili kurumların hiyerarşik yapıları dışında sorumlular atanmaktadır.
Kurumsal imamların genelde kurumun dışından olması söz konusu olmakla birlikte; her kurumun ayrıca kendi içerisinden sorumlu imamları da olabilmektedir. Bunlar kurum imamına karşı sorumludurlar.
Mülkiye, Emniyet, TSK, MİT ve Yargı içerisinde faaliyet gösteren imamlar ise ayrı bir yapılanma içerisinde yer almakta, bu yapılanmada yer alanlar, devletin hassas kurumlarında görev yapmaları nedeniyle takip edilmemek için diğer örgüt mensuplarına nazaran daha fazla önlemler almakta ve teknolojinin iletişim konusunda sağladığı imkânlardan kontrollü bir seviyede istifade etmektedir.
Türkiye'den sorumlu imama, beş bölge imamı, ona da bu beş bölgeyi oluşturan şehirlerden sorumlu imamlar bağlıdır. Her şehir büyüklüğüne göre alt bölgelere, bölgeler semtlere bölünmüş olup; her birisinin basında ayrı bir yetkili (imam) atanmıştır. Semt imamlarının altında o semte bağlı evlerin, ışık evlerinin imamları yer alır.
Her bölgenin başında da yine bir imam (bölge imamı) vardır. Başındaki imamla beraber bir de 'eğitim danışmanı' bulunmaktadır.İmam, daha çok işin finansal ayağını oluşturan esnaf sisteminin uygulanmasını sağlarken; paralel yapının temelini oluşturan talebe kısmının başında 'eğitim danışmanı' bulunur.
Bu beş bölge; İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep ve Erzurum bölgeleridir. Bölgeler, illerden oluşur ve üstte 'Bölge İmamı', altında ise 'İl İmamları' bulunur. İller de, 'büyük iller' ve 'küçük iller' olarak ikiye ayrılır. Büyük illerde, illerin altında 'en az iki' olmak üzere, eyaletler olur. Her eyaletin 'en az üç büyük bölgesi' söz konusudur. Örneğin Ankara, ilk zamanlar 3 bölgeden oluşurken, daha sonra bölge sayısı 5'e çıkarılmıştır. Büyük bölgeler ise, 'en az üç küçük' bölgeden oluşur. Hiyerarşik düzen; il imamı, eyalet imamı, büyük bölge imamı ve küçük bölge imamı şeklindedir. İmamlar, işin para kısmından ve maddi anlamda her şeyden sorumludurlar.Küçük bölgelerin parası, büyük bölgenin muhasebecisinde toplanır. Her büyük bölgenin, her eyaletin ve her ilin birer muhasebecisi vardır.Yapı, aşağıdan yukarıya doğru bu şekilde sıralanır.Ast-üst ilişkisi, askeri bir hiyerarşiden daha sistemlidir. Toplanan paralar için hiçbir zaman makbuz verilmez.Bölge imamına ve muhasebecisine sonsuz güven vardır.
Bu arada her küçük bölge en az yedi - sekiz evden oluşur; kimi bölgelerde ise on üç-on dört ev bulunmaktadır. Her büyük bölgenin bir 'Zaman Gazetesi Sorumlusu' bulunmaktadır. Bu kişinin görevi, mütevelli esnaflar üzerinden gazeteye abone bulmak ve abonelerin takibini yapmaktır. Her mütevellinin belirli bir 'gazete aboneliği' hedefi vardır. Tiraj önemli olduğu için gazetelerin okunup okunmadığının önemi yoktur. Hatta bir kişinin gazeteye abone olması için 'okur-yazar' olmasına dahi gerek yoktur. Abonelikler 'yıllık' yapılır. Çoğunlukla kredi kartıyla yapılan bu abonelikleri 'iptal etmek' de mümkün değildir. Bazı dönemlerde bir esnaf '20 - 30 abone' hedefi alır ve bunu gerçekleştirir. Öğrenci evlerinde ev imamları, evde kalan her öğrenciyi abone yapmakla mükelleftirler. Bu uygulama, dershanelerdeki öğrenciler ve bunların velilerine kadar yaygınlaştırılabilmektedir. Hatta bir dönem, zorunlu abonelik 'Sızıntı Dergisi' için de söz konusu olmuştur. 
Herkes, haftalık istişarelerde bir üstüyle bir araya gelir ve kendisine bağlı kişilerin örgütle ilişkisinin düzeyindeki gelişmeleri anlatır.Gazete ya da dergiye yapılan abonelikler ile 'toplanan bağışlar’ konusunda rapor verir.Kurban Bayramı'nda deri toplanması, okulda bir organizasyon düzenlenmesi gibi, 'proje bazlı' konular, 'istişare toplantıları' adı altında konuşulup karara bağlanır. Bu istişarelerde; daha üst abilerden gelen ve merdiven mantığıyla 'imamdan - imama' tüm örgüte ulaştırılan 'emir' ve 'tavsiyeler' paylaşılır. O günün siyasi ve aktüel gündem konularına karşı alınacak ortak tavırlar öğrenilir. Bu hususlar, daha sonra ev ve yurt odası istişarelerinde mensuplara aktarılır.
Örgütün legal görünümlü eğitim, finans, medya gibi faaliyetlerinden sorumlu imamlar ile illegal yapılanmalardan sorumlu imamları arasında geçişler olabilmektedir. Eğitim alanında faaliyet gösteren bir imamın zamanla kamu kurumlarından sorumlu olması ya da illegal alanda görev alan bir il imamının medya faaliyetlerinde görevlendirilmesi mümkündür.